NeseLi
Yeni Üye
- Katılım
- 18 Şub 2021
- Mesajlar
- 140
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
SAMSUN
Samsun, Orta Karadeniz Bölümü’nde Yeşilırmak ve Kızılırmak deltalarının arasında kalan verimli bölgede yer almaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Çarşamba, batısında Ondokuzmayıs ve Bafra, güneyinde ise Kavak ilçeleri ile çevrilidir.
Karadeniz Bölgesi'nin 1.252.959 kişilik toplam nüfusuyla, eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, ulaşım ve ekonomi açısından en gelişmiş ve en büyük, aynı zamanda tek Büyükşehir Belediyesi'ne sahip ili olan Samsun, Türkiye'nin de en gelişmiş şehirleri arasındadır. Köklü geçmişi olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne sahiptir. Tıp alanında Türkiye'nin 7. büyüğüdür. 2010 Mayıs ayında temeli atılan ve 2012-13 akademik yılında öğretime başlayacağı öngörülen Canik Başarı Üniversitesi ile birlikte Samsun, Karadeniz Bölgesi'nin iki üniversiteli tek şehri olma özelliğini de içinde barındırıyor olacaktır. Sahili, yolları ve üniversiteleri şehre güzellik katmaktadır. Samsun, şehrinin takımı olan Samsunspor ile özdeşleşmiştir.
Etimoloji Hititler zamanında ismi Enete olan Samsun'da; M.Ö. 1500 yıllarında Miletli kolonistler bugünkü kent merkezinin bulunduğu yere Amisos antik kentini kurmuşlardır. M.S. 11. yüzyılda Danişmendliler kenti ele geçirmeye çalışmışlarsa da başaramayınca kent merkezine 3 km uzaklıkta Yeni Amisos adlı yeni bir yerleşim birimini kurmuşlardır. Kent adı zamanla Amisos'tan Simisso ve Samisso olarak telaffuz edilse de Türkçe'ye Arapça üzerinden "Samsun" formunda geçmiştir. Umar, kent adının Orta Çağ İtalyan haritalarında Simisso, Katalan haritalarında Sinussa olarak gösterimesinden hareketle Sinop kentinin Hitit kaynaklarında ki adı Sinuwa ile bağlantılı olabileceğini ileri sürmüştür.
Tarihçe Cihan Harbi'ne kadar: Samsun Kalesi'nden elde kalan tek fotoğraf. İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı'nın arşivinde "Samsun Kalesi 90764/10" numarasıyla kayıtlıdır.
Eski adı Yunanca Amisos veya Amisus olan şehir daha sonraları Eis Amison yani "Amisosa" olarak kullanılmış bu isim Roma ve Bizans döneminde Samsunta veya Samsus şeklinde kullanılmıştır. Efsanevi kadın savaşçılar olarak bilinen Amazonlar'ın Thermedon Çayı yakınlarında kurdukları Themiskyra kentinde yaşadıkları Antik Çağ tarihçilerince belirtilmiştir. Daha iyi ok atabilmek için bir göğüslerini kestikleri çeşitli kaynaklarda rivayet edilen ve birçok efsanede adları geçen Amazonlar, Samsun ve yöresinin tarihi ve kültürel değerlerinden kabul edilmesi nedeniyle her yıl adlarına Terme ilçesinde bir festival düzenlenmektedir.
Samsun ili sınırları içerisinde devlet kurarak yaşayan en eski topluluk, Hitit kaynaklarında bahsi geçen Kaşkalar'dır.[4]. Hititler, Frigyalılar, Kimmerler, Lidyalılar ve en son Ege'den Karadeniz'e göçen Miletliler kentin yönetiminde söz sahibi olmuşlardır. Perslerin, Lidya Kralı Krezüs’u yenmeleriyle Amisos, Pers İmparatorluğu'nun eline geçmiştir. MÖ 331 yılında Büyük İskender'in Persler'i yenmesiyle Makedonya İmparatorluğu eline geçen Amisos, İskender'in ölümüyle Pers şatrapı Mithridates tarafından kurulan Pontus Devleti'nin sınırları içerisinde yer almış, daha önemlisi bu devletin başkenti olmuştur. MÖ 1. asırda da Roma İmparatorluğu hakimiyetine giren Amisos, Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde kaldı. Amisos, 860 yılında Abbasiler zamanında halife Mutassım’ın emriyle Malatyalı Korkunç Ömer komutasındaki kuvvetler tarafından ele geçirilmiş ise de Bizanslılar tarafından tekrar geri alınmıştır. Türklerin Anadolu’ya girmesiyle birlikte Danişmendliler tarafından Samsun kuşatılmış ise de alınamamıştır. Bunun üzerine Danişmendliler o zamanlar şehrin uzağında kalan bir noktaya Samsun Kalesi'ni inşa etmişlerdir.
Anadolu Selçukluları zamanında Samsun’un Müslüman yerleşim yerleri 1185 yılında Anadolu Selçuklu hakimiyetine geçmiştir. Haçlı Seferleri sonrası başkent Trabzon olmak üzere Trabzon Rum İmparatorluğu egemenliğine giren Samsun, Cenevizliler'in Karadeniz’de ticareti ellerine geçirmeleri sonucunda 100 yıl kadar Cenevizli hakimiyetinde kalmıştır. Bu tarihlerde Türklerin yaşadığı Samsun’a Müslüman Samsun, 3 km mesafede bulunan Cenevizlilerin ticaret sitesine de Gavur Samsun veya Kara Samsun denilmiştir. Samsun, 1389 yılında Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti çökerken Canik Beyliği'ne de başkentlik yapmıştır.
1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Samsun'da yaşayan kişi sayısı 67.624 kişidir. Bunların 33.419'u (%49) Türklerden oluşmaktadır. Samsun'daki Rum nüfusu ise 32.925 kişidir (%49). Bu yıllarda Samsun nüfusunun yarısı Türkler'den yarısı Rumlar'dan oluşmaktadır. Kentteki Hristiyan sayısı Müslümanlar'a eşittir.
Millî Mücadele dönemi: Şehir merkezinde, deniz kıyısında bulunan temsilî Bandırma Vapuru'ndaki Atatürk ve heyetinin "İlk adım"ını tasvir eden balmumu heykeller.
I. Dünya Savaşı’nın ardından bölgede bağımsız bir Pontus Devleti kurmak isteyen[5] Rumlar’ın yoğun yaşadığı Bafra bölgesinde kanlı çatışmalar yaşanmış, şehir iki yıl boyunca Pontus Cumhuriyeti'nin başkentliğini yapmıştır. Mondros Mütarekesi’nin ardından İngilizler kente askeri birlik çıkarmışlarlardır. İtilaf Devletleri’nin Anadolu’nun doğu ve kuzeyindeki karışıklıkların sürmesi durumunda bu yörelerin işgal edileceğini bildirmeleri üzerine, 9. Ordu müfettişliğine atanan Mustafa Kemal sorunu çözmek amacıyla 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gönderilmiştir. Anadolu'yu düşman işgalinden kurtarmak ve bağımsız bir cumhuriyet kurma arzusunda olan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a ayak bastığı 19 Mayıs 1919 günü Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihi olarak kabul edilmekte ve Gençlik Bayramı olarak coşkulu törenlerle kutlanmaktadır. Terme ilçesinde ise Ermeni ve Rum çeteleriyle çarpışılıyordu. *** Ahmet ve çetesi tarafından Ermeni ve Rumlar püskürtülmüş ve Terme'nin Kocaman beldesinde bir odaya hapseldilmişlerdir.
Coğrafya Karadeniz kıyı şeridini takiben uzanan Kuzey Anadolu Dağları'nın il sınırı içindeki kesimleri daha yüksektir. Kıyıdan uzaklaştıkça basık ve yuvarlak sırtlar halinde yükselen bu dağlar 1.000 ile 1.500 metreye ulaşır. Batı uç kısmıyla il içine sokulan Canik Dağları, Kunduz Dağı, Bünyan Dağı, Sıralı Dağ ve Yunt Dağı ile ilin en yüksek dağı olan Akdağ başlıca dağlarıdır.
Plato ve yaylalar fazla yüksek değildir. Yaylalar: Ladik, Havza, Vezirköprü ve Kavak ilçelerinde yer alır. Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin taşıdıkları alüvyonların yüzyıllar boyunca kıyıda birikmesi sonucu verimli Bafra ve Çarşamba ovaları oluşmuştur.
Samsun, akarsu bakımından zengin olup, Türkiye'nin kendi sınırları içinde denize ulaşan en uzun nehri Kızılırmak, Kızıldağ'dan doğmakta ve Bafra ilçesi içinde geçerek Karadeniz'e dökülmektedir. Uzunluğu 1.182 km olan Kızılırmak'ın başlıca kolları Delice Suyu, Devrez Çayı ve Gökırmak'tır.
Kösedağ'dan doğup Canik Dağları'nı geçerek Samsun il sınırına gelen Yeşilırmak, Civa Burnu'ndan denize dökülür. 468 km uzunluğu olan Yeşilırmak'ın önemli kolları Tozanlı Irmağı, Tokat Çayı, Kelkit Çayı ve Çekerek Suyu'dur. Bunların dışında Samsun topraklarından çıkarak Karadeniz'e dökülen batıdan doğuya; Terme Çayı, Mert Irmağı, Miliç Irmağı, Kürtün Deresi ve Abdal Deresi gibi akarsuları vardır.
Akarsu ve barajlar
Akarsular: Samsun su kaynakları yönünden oldukça zengin bir coğrafi yapıya sahiptir. İlin en büyük akarsuları Kızılırmak ile Yeşilırmak’tır. Bu iki akarsu il topraklarını geçtikten sonra Karadeniz’e ulaşırlar. Bunların yanı sıra ilde irili ufaklı çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Ancak bu akarsuların düzensiz bir debisi ve akışı vardır.
Kızılırmak, Sivas’ın İmranlı ilçesinin doğusundaki Kızıldağ’dan kaynayan Kızılırmak Orta Anadolu Bölgesi'nde geniş bir yay çizdikten sonra Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Ankara, Çankırı ve Çorum illerini suladıktan sonra Samsun’dan Karadeniz’e dökülür. Kızılırmak’ın uzunluğu 1.355 km'dir. Samsun il sınırları içerisinde geniş bir yay çizer ve Bafra Deltası'nı oluşturur. Karadeniz’e döküldüğü yerde Türkiye’nin en geniş deltasını oluşturur. Bu deltanın yüzölçümü 560 km2, uzunluğu 30 km'dir.
Yeşilırmak, Sivas’ın Koyulhisar ilçesinin güneyindeki Kösedağ’ın yamaçlarından doğar. Türkiye’nin en büyük akarsularının başında gelmektedir. Yeşilırmak; Tozanlı Çayı, Çekerek Suyu ve Kelkit Çayı'nın birleşmesinden oluşur. Sivas, Tokat ve Amasya illerinden geçtikten sonra kuzeydoğu yönünde akar ve Samsun-Tokat sınırını oluşturur. Bu bölgede Karakuş Çayı'nı da alarak Canik Dağları arasında küçük vadilerden geçer ve Civa Burnu'ndan Karadeniz’e dökülür.
Samsun'un diğer akarsuları Tersakan Çayı, Mert Irmağı, Terme Çayı, Miliç Irmağı, Akçay Irmağı, Karaboğaz Deresi, Kürtün Çayı, Abdal Deresi'dir.
Barajlar: Samsun, 8 barajı ile Türkiyede en çok barajı olan ildir.
Altınkaya Barajı ve HES
Hasan Uğurlu Barajı ve HES
Suat Uğurlu Barajı ve HES
Derbent Barajı ve HES
Çakmak Barajı
Demirözü Barajı
Vezirköprü Barajı
Ondokuzmayıs Barajı
Hasan Uğurlu Barajı ve HES, Ayvacık ilçesinde, Yeşilırmak üzerinde, elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1971-1981 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 9.223.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 135,50 m, normal su kotunda göl hacmi 1.073,75 hm³, normal su kotunda göl alanı 22,66 km²'dir. 500 MW güç kapasitesine sahip HES (hidroelektrik santralı) yılda 1.217 GWh elektrik enerjisi üretir.
Suat Uğurlu Barajı ve HES, Yeşilırmak üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1975-1981 yılları arasında inşa edilmiştir. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.151.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 38,00 m, normal su kotunda göl hacmi 182,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 9,70 km²'dir. Baraj 83.312 hektarlık bir sulama alanına hizmet vermekte, 46 MW güç kapasitesindeki HES yılda 273 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadir.
Altınkaya Barajı ve HES, Bafra ilçesinde Kızılırmak üzerinde kurulmuş olan baraj ve hidroelektrik santralidir. Aşağı Kızılırmak projesinde yer alan ve kaya dolgu tipinde yapılan Altınkaya Barajı'nın göl alanı 74,5 km²'dir. Su toplama hacmi 5 milyar 673 milyon m³'tür. Elektrik enerjisi üretimi için ve taşkın önleme maksadıyla yapılmış olan barajın yapımı 1988'de tamamlandı. Altınkaya Barajı'nın suları herbiri 175 MW'lık (toplam 700 MW) dört üniteyi beslemektedir. Dört üniteden meydana gelen ilk iki ünitesi 1987, diğer ikisi 1988 senesinde devreye giren hidroelektrik santralından yılda 1 milyar 632 milyon KWh enerji üretilmektedir.
Göller Samsun göl bakımından zengindir.
Ladik Gölü: Ladik'in 12 km doğusunda bulunan ve 870 hektarlık alana sahip olan göl. Barındırdığı balıkların yanı sıra üzerinde yüzen adacıkları (Torf madeni) ile son derece ilgi çekici bir doğal sit alanıdır.Tabiî güzelliği, etrafının ağaçlarla çevrili olması, insanı dinlendiren temiz havası ile ilçenin önemli bir mesire yeri olmuştur.
Balık Gölü, Simenit Gölü, Kargalı Gölü, Akgöl, Silindir Gölü
Yaylalar
Ladik Yaylası: 1.500 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 7 km'dir. Yolu stablize olup, her türlü araç gidebilir. Yayla evleri ve suyu vardır.
Aktaş Yaylası: 950 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 9 km'dir. Yolu asfalt olup, her türlü araç gidebilir. Yayla evleri mevcut olup suyu da vardır. Ayrıca yayladan Ladik Gölü'nün tamamıyla görünmesi, çam ağaçları ile kaplı oluşu ve her tarafın kır çiçekleri ile süslenmiş olması özellikle insana huzur veren temiz yayla havası nedeniyle ilçe ve yöre halkını kendisine çekmekte ve mesire yeri olarak kullanılmakta olup, potansiyel turizm açısından da gelecek vaadetmektedir.
Küpecik Yaylası: 1.600 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 23 km'dir. Yolun 9 km'lik kısmı asfalt kalan kısmı stablize ve düzgün ham yol olup, her türlü araçla ulaşım imkânı vardır. Yayla evleri ve bol miktarda suyu mevcuttur. Bu yaylanın suyunun böbrek taşlarını erittiği halk tarafından söylenmekte olup, halk tarafından bu tür hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılmaktadır.
Büyükkızoğlu Yaylası: 1.600 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 10 km'dir. Yolu ham yol olup arazi araçları gidebilir. Yayla evleri ve suyu vardır.
Çakırgümüş Yaylası: 1.500 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 12 km'dir. Yolu ham yol olup, her türlü araçla ulaşım mümkündür. Yayla evleri ve suyu bulunmaktadır.
Gürcü Yaylası: 1500 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 5 km'dir. Yolu stablize olup her türlü araç gidebilir. Yayla evleri ve suyu mevcuttur.
İklim Samsun'un iklimi, sahil ve iç kesimlerde değişiklik gösterir. Sahil şeridi Karadeniz'in etkisinde nemli ve kışları serin olmasına karşın iç kesimler Akdağ ve Canik Dağları etkisi altında karasal iklime sahiptir. En düşük sıcaklık ortalaması 5,9°C, en yüksek sıcaklık ortalaması ise 23°C dir.
Ekonomi ve sanayi
Günümüzde Samsun, Kuzey Anadolu’nun en büyük ili olarak Karadeniz Bölgesi’nin en önemli kentidir. Karadeniz’in önemli ticaret limanlarından biri olan şehir, başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerle direkt ticaret yapmaktadır.
Samsun’dan dünyanın 100 farklı ülkesiyle karşılıklı olarak dış ticaret yapılmaktadır. İhracatı yapılan başlıca ürünler; narenciye domates, üzüm, buğday unu gibi gıda mamülleri ile minibüs, elektrik malzemesi gibi sanayi ürünleridir. Ayrıca liman, kara, hava ve demiryolu ulaşım altyapısı çok güçlü olan Samsun diğer şehirlerinde ihracat noktası konumundadır.
Samsun sanayi sektörü ağırlıklı olarak imalat sanayinden oluşmaktadır. İmalat sanayinin yoğunlaştığı alt sektörler; tıbbi aletler ve ürünler, tekstil, mobilya başta olmak üzere ana metaller, bakır, makine, tütün, kâğıt ve kâğıt ürünleri, kimya sanayi ve oto yedek parça sanayi olarak sıralanmaktadır.
Samsun’un yüzölçümünün % 47’si tarım alanlarından oluşmaktadır. Bölgede yetişen başlıca tarım ürünleri; tahıllar, baklagiller, endüstriyel bitkiler, yağlı tohumlar ve yumru bitkilerdir. Ayrıca buğday, mısır, çeltik ve tütün de yetiştirilmektedir. Son dönemlerde artan yatırımlarla birlikte Samsun organik tarımda uzmanlaşan bir şehir haline gelmiştir. Özellikle organik karpuz ve ekolojik yumurta gibi ürünler Samsun’dan yurtiçi ve yurtdışına gönderilmektedir.
Samsun limanı ve gümrüğü şehrin yurtdışıyla bağlantı noktalarını oluşturmakta ve döviz girdisi sağlamaktadır. Dünyanın büyük petrol yataklarına komşu ve büyük doğalgaz rezervlerinin aktarım güzergahı olan şehirde linyit kömürü, kaplıca suyu ve maden suyu gibi yeraltı zenginlikleri vardır.
Eğitim
2006-07 öğretim yılında ilde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 1.680 okulda, 13.649 öğretmenle 256.827 öğrenciye öğretim sunulmuştur. Bu sayılar her ders yılı için ortalama olarak aynıdır.
İlde şehir ve köylerde olmak üzere 1.048 ilköğretim okulu, 20 yatılı ilköğretim bölge okulu, 7 özel ilköğretim okulu, 9 özel eğitim okulu olmak üzere toplam 1.084 ilköğretim okulda, 187.207 öğrenciye, 8.989 öğretmen hizmet vermektedir.
Genel liselerde toplam 58 okul, 1.980 öğretmen, 1.018 derslik 33.350 öğrenci olup dershane başına 32, öğretmen başına ise 16 öğrenci düşmektedir.
Meslek liselerinde ise toplam 50 okulda, 1.578 öğretmen ve 806 derslikte 21.734 öğrenci olup dershane başına 26, öğretmen başına 13 öğrenci düşmektedir.
İlde 6 özel okul bulunmaktadır. Bunlar; Ted Samsun Koleji, Final Samsun Koleji, Feza-Berk Koleji, Şahinoğlu Koleji, Duruşehir Koleji, Ezgililer Koleji'dir. İnşaat çalışmaları başlamış olan ve 2011-2012 Eğitim yılına yetiştirileceği öngörülen Bahçeşehir Koleji ile birlikte bu sayı 7'ye ulaşacaktır. İlde aynı zamanda 70'ten fazla özel statülü dershane mevcuttur.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, toplam 13 fakülte, 1 konservatuar, 3 yüksekokul, 2 yıllık eğitim-öğretim veren 9 Meslek Yüksekokulu ve 5 enstitü ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.
2012-2013 akademik yılında eğitime başlayacak olan Canik Başarı Üniversitesi ile birlikte şehir bölgesinin iki üniversiteli tek şehri olma özelliğini de barındırıyor olacaktır. Üniversite, ilk etapta; iktisadi ve idari bilimler, mimarlık ve mühendislik, fen-edebiyat ve eğitim fakülteleri olmak üzere 4 fakülte ve 2 enstitü (fen bilimleri, sosyal bilimler) ile akademik faaliyetlerine başlayacaktır.
Sağlık Türkiye’de hastane sayısı içinde kamu hastaneleri oranı %76 iken Karadeniz Bölgesi'nde %82 ,Samsun ilinde ise %86'dır. Karadeniz Bölgesi'nde özel hastanelerin oranı Türkiye genelinden oldukça düşük ve %4, Samsun ilinde ise %14'tür.
Yatak sayılarına bakıldığında hem Türkiye ve bölge genelinde hem de Samsun ilinde kamu hastanelerinde yatak sayısının yüksek orana sahip olduğu görülmektedir.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı 11 devlet hastanesi, 1 eğitim ve araştırma hastanesi, 4 dal hastanesi, 1 ağız ve diş sağlığı merkezi, 125 sağlık ocağı ve 118 sağlık evi mevcuttur. Tüm bu birimlerde 6.121 çalışan mevcuttur.
İlde 6 özel hastane bulunmaktadır. Bunlar; 'Büyük Anadolu Çiftlik Hastanesi', 'Büyük Anadolu Meydan Hastanesi', 'Medical Park Hastanesi', 'Samsun Park Hastanesi', 'Atasam Hastanesi' ve 'Mediva Hastanesi' dir. 2011 yılı içerisinde açılışı gerçekleştirilerek, Karadeniz'in en büyük hastanesi unvanını alacak olan 'Medicana Hastanesi' ile birlikte bu sayı 7'ye ulaşacaktır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, alanında Karadeniz Bölgesi'nin en iyi sağlık, uygulama ve araştırma hastanesine sahiptir. Bu alanda Türkiye çapında ilk 7 üniversiteden birisi olarak gösterilmektedir. Mayıs 2006'de açılan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Hastanesi, Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nden sonra büyüklük bakımından 2. sırada yer almaktadır.
Sosyal ve kültürel hayat Toplum açısından Karadeniz'in metropolü olan Samsun, 20. yüzyıl başlarına kadar ciddi bir gayr-i müslim nüfusu barındırmakta idi.[6] Yunanistan ile nüfus mübadelesi sırasında kentin Hristiyan nüfusu bu ülkeye gönderilmiş, Yunanistan ve bazı Balkan ülkelerinden gelen göçmenler kente yerleştirilmiştir. Balkan Savaşları sonrasında da Kosova'dan gelen Arnavut göçmenler Bafra civarına yerleştirilmiştir. Bunun yanı sıra 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşı sonrasında kente Kuzey Kafkasya'dan Çerkes yerleşimi de olmuştur. Günümüzde şehir merkezi nüfusunu Balkan, Kafkas göçmenleri ile cumhuriyet döneminde iç göçle şehre yerleşen Doğu Karadenizliler ve şehrin kendi ilçelerinden aldığı göç oluşturmaktadır.
2005 yılına kadar denize küsmüş bir sahil kenti görünümünde olan Samsun; yapılan sahil yolu, Doğu Park, tamamlanmakta olan Batı Park gibi projelerle denizle barışık hale gelmiş ve modern tesislere kavuşmuştur. Son dönemlerde yerel belediyelerin katkıları ile kültürel faaliyetlerde gözle görülür ilerlemeler kaydedilmiştir. Ulusal bazda yayınlanan Samsun merkezli edebiyat dergisi "Yolcu" buna en güzel örnektir. Bunun yanında İstanbul merkezli ulusal bazda yayın yapan bir çok edebiyat dergisine de içerik sağlanmaktadır.
Sinemalar ve sanatsal faaliyetler: Şehirde, güncel sinema gösterimlerinin yapıldığı 5 sinema ve 2 özel tiyatro Samsunlular'a hizmet vermektedir. Bunlar; Konak Sineması, Galaxy Çiftlik Sineması, Galaxy Sineması, Yeşilyurt AVM AFM Sineması, Makromarket AVM Sineması'dır. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çeşitli gösterimler de yapan Düşevi Oyuncuları ve Samsun Sanat Tiyatrosu, Samsun’un geleneklerinde önemli bir yer tutan tiyatro kültürünün yaşaması için çalışmaktadır.
19 Mayıs 2008 tarihinde kurulan Samsun Devlet Opera ve Balesi, Karadeniz Bölgesi'nin tek opera ve balesi, Türkiye'de ise; İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin ve Antalya'dan sonra altıncı devlet opera ve balesi olma özelliğini taşımaktadır. Henüz kurulmasının üstünden çok kısa bir zaman geçmiş olmasına karşın büyük başarılara imza atmış olan kurum, geçmiş 2009-2010 sanat sezonunda (ilk bilet satış dönemi) biletli seyirci sayısında 6 kurum içerisinde 4. sırada yer almıştır. Yine aynı yıl yaptığı yaz turnesiyle de o sezon en çok turne düzenleyen opera-bale müdürlüğü olmuştur. Kurum 2010/2011 sanat sezonunda da ilk dünya prömiyerini 'Amazonlar' balesi ile gerçekleştirmiştir.
Ayrıca, 2009 yılının ilk çeyreğinde kurulan Samsun Devlet Tiyatrosu güncel tiyatro gösterilerini Samsunlu sanatseverlerle buluşturmaktadır.
Özel tiyatroların yanı sıra, yerel kültürün hayat verdiği halk sanatı ve edebiyatının da oldukça geliştiği Samsun’da, çeşitli eğlencelerde ve özel günlerde, özellikle yöre gençleri tarafından sergilenen basit tiyatro oyunları vardır. Bu oyunların arasında Arap, Deveci, Berber, Değirmenci Dayı, Kervan, Helvacı, Camser, Köroğlu, Kahya, Sarhoş, Arazi Taksimi, Keklik Avı, Sığırtmaç oyunları gibi renkli gösteriler bulunur.
Folklor: Yörede Balkan ve Kafkas göçmenlerinin getirdiği çeşitli halk oyunları oynanılmaktadır.[7] Davul, zurna, kaval yörenin temel mahalli çalgılarıdır.
Anıtlar: Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından 1928-1931 yılları arasında yapılan ve Samsun’un simgesi haline gelen Onur Anıtı'nda, şaha kalkmış at üzerinde askeri giysileriyle Atatürk canlandırılmıştır. Anıt Park’ta yer alan anıtın kaidesinde ise Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve Millî Mücadele’yi vurgulayan kabartma figürler yer almaktadır. Atatürk Bulvarı’ndaki İlkadım Anıtı ise Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’a çıktığı alanda yer almaktadır. Samsun’a çıkışı simgeleyen anıtı, elinde çelenk tutan genç kız ve güvercin bulunan erkek heykelleri tamamlıyor.
Müzeler: 1968 yılında kurulan ve mermerden yapılan Atatürk Müzesi’nde, Büyük Önder’in özel eşyalarıyla çeşitli tarihi fotoğraflar sergileniyor. Müzenin cephesinde havuz, heykel ve kabartma figürler bulunuyor. Gazi Müzesi ise Atatürk’ün Samsun’a geldiği dönemlerde kaldığı zamanın Mantıka Palas Oteli’nden dönüştürülerek 1930 yılında müze haline getirilmiştir. Müzede Atatürk’ün kullandığı eşyalarla fotoğraflar sergilenmektedir. Birebir ölçülerde inşa edildikten sonra Doğu Park sahiline yerleştirilen müze gemi Bandırma Vapuru ise 2001 yılında ziyarete açılmıştır. Gemide, Atatürk ile Samsun’a çıkan silah arkadaşlarının balmumu heykelleri bulunmaktadır. Samsun Etnografya Müzesi’nde ise Samsun ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkan tarihi eserler yer alıyor. Müzede yer alan eserler arasında Amisos Hazinesi, mozaikler ve Bafra’da 1974 yılından bu yana sürdürülen İkiztepe Kazıları’nda çıkarılan binlerce yıllık tarihi eserler bulunuyor.
Atatürk Müzesi: Samsun eski fuar alanı içinde 19 Mayıs Galerisi olarak inşa edilmiş bulunan Atatürk Müzesi, 1 Temmuz 1968'de ziyarete açılmıştır. Tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa edilen müze binası anıtsal ve etkili bir görünüme sahiptir. Ön cephesindeki basamaklar ve bir friz halinde Kurtuluş Savaşı'nı temsil eden kabartmalar binaya hareket kazandırmaktadır. Müzede Atatürk'e ait 114 eser teşhir edilmektedir.
Müzedeki eserler üç bölümde sergilenmektedir. Giriş ve çıkış bölümlerinde Atatürk'le ilgili çeşitli kitaplar, Atatürk'ün Samsun'a gelişinde çekilmiş kronolojik bir sıraya göre düzenlenmiş fotoğraflar yer almaktadır. Samsunlular'ın Atatürk'e armağan ettikleri yöresel tütün yapraklarından oluşan bir tabloda müzede sergilenmektedir. Arkadaki büyük salondaki vitrinlerde Anıtkabir Müzesi'nden getirilen Atatürk'e ait şapka, kostüm, eldiven gibi giyim eşyaları ile silahlar, bastonlar, yemek takımı vs. eşyalar sergilenmektedir.
Orta salonun çıkışında sağda; müzeyi ziyaret eden devlet erkânının ziyaretleri sırasında istirahat ettikleri, ziyaretleri ile ilgili izlenimlerini yazılı olarak dile getirdikleri bir bölüm yer almaktadır.
Havza Atatürk Evi: 1900'ün ilk yıllarında yapıldığı zannedilen 3 katlı bir binadır. Mesudiye Oteli adıyla hizmet vermekte iken M. Kemal Paşa'nın 25 Mayıs 1919 tarihinde Havza'ya teşrifleri ile birlikte zamanın kaymakamı Fahri Bey tarafından kendisinin ikametine tahsis edilmiştir. 25 Mayıs - 13 Haziran 1919 tarihleri arasında çalışmalarını yürüttüğü bu binanın odası eşyaları ile muhafaza edilerek Gazi Odası adı altında ziyaretçilere açık tutulmuştur. 1984 yılına kadar binanın Gazi Odası haricindeki bölümleri belediye hizmet binası olarak kullanılmıştır. 1993 yılında il özel idaresinin maddi desteğiyle kaymakamlıkça tamiratı yapılarak ziyarete açılmıştır. 2001 yılında Kültür Bakanlığı binayı komple restore ettirerek 2002 yılında Mustafa Kemal Paşa'nın Havza Karargâhı adıyla yeniden hizmete ve ziyarete sunulmuştur. Daha önce Belediye İtfaiye Amirliği'nce kullanılan zemin kat, bu birimin kendi binasına taşınmasından sonra restore edilerek Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'ne tahsis edilerek hem kaplıcalarda kalan turistler için zaman değerlendirme ortamı haline getirilmiş, hem de halk eğitim kurslarını bitiren kursiyerler için eserlerini sergileme ve pazarlama olanağı sunulmuştur. İkinci katta Atatürk'ün çalışma odası, yatak odası, Havza Odası ve dinlenme odası o dönemde kullanılan eşyalarla birlikte yeniden düzenlenmiştir. Üçüncü katta, Milli Mücadele'nin ön hazırlıklarının yapıldığı illere atfen Amasya, Sivas, Erzurum ve Ankara odaları düzenlenmiştir. Bu odalarda o dönemlerde yapılan çalışmalar resim ve yazılarla yansıtılmıştır. Ayrıca iki katın salonlarında etnoğrafik ve folklorik malzemeler teşhir edilmektedir.
Gazi Müzesi: Gazi Müzesi, Mantıka Palas'ta Samsun Belediyesi'nce düzenlenerek ziyarete açılmıştır. Atatürk, 9. Ordu Kıt'aları Müfettişi olarak 18 kişilik kadrosuyla 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a geldiği ve Bandırma Vapuru'ndan çıkarak karaya ayak bastığı zaman coşkun gösterilerle karşılanmış ve şehrin en iyi binası olan Mantıka Palas'da misafir edilmişti. Burası iki katlı taş bir bina idi. 1902'de yılında otel olarak yaptırılmıştı. Atatürk'ün Samsun'a geleceğini duyulur duyulmaz, o günlerde kapalı olan otel, Mutasarrıfın emriyle açtırılmış, askeri hastaneden karyola ve sandalyeler taşınarak döşenmişti. Atatürk, bir hafta süre ile bu binada kalmış, Anadolu'da başlattığı Millî Mücadeleyi ilkin bu binada açmıştı.
Cumhuriyetin ilanından sonra 20 Eylül 1924 günü eşi Latife Hanım'la birlikte Samsun'a ikinci kez gelen Atatürk, bu sefer Samsunlu Şahinzade Remzi Bey'in evine konuk olmuştur. O gün Samsun'a ilk geldiği zaman kaldığı eski Mantıka Palas, belediyece kendisine hediye edilmiş, Atatürk bundan çok duygulanmıştır. Samsun'dan ayrılışından sonra, belediye binayı dayayıp döşemiş, Atatürk Evi olarak korumuştur. Harf İnkılabı günlerinde 16 Eylül 1928'de üçüncü kez Samsun'a gelen Atatürk kendi evinde iki gece üç gündüz, dördüncü gelişi olan 28 Kasım 1930 tarihinde de dört gece beş gündüz kalmıştır.
Samsun Atatürk Evi'nin üst kat odaları Atatürk'ün yatak odası, çalışma odası, toplantı odası salonu olarak düzenlenmiştir. Alt katta 1930 yılında açılan Gazi Kütüphanesi 1972 yılına kadar hizmet vermiş, daha sonra kütüphane buradan taşınmıştır.
Samsun Belediyesi'nin düzenlediği Gazi Müzesi, Millî Mücadele tarihinin ilk sayfası, hatta önsözüdür. Bu yönüyle tarihi değeri büyüktür.
Bandırma Vapuru: Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda, Mustafa Kemal Atatürk'ü ve 18 kader arkadaşını Samsun'a getirip, Millî Mücadele'nin başlamasına vasıta olarak önemli bir görev yapan "Bandırma Vapuru" artık hep Samsun'da.
Bandırma Vapuru Samsun'da, Doğu Park sahilinde, artık hep orada kalmak üzere demir atmış durumda 19 Mayıs 1919 tarihini simgeleyen en önemli vasıta olan Bandırma Vapuru'nun, Samsun'da özgün bir örneğinin eksikliği hissedilerek, aslına uygun ölçülerde yapımı için, yoğun çalışmalar sonucu il özel idaresinin 2000-01 yatırım programına alınmasıyla, 09.05.2000 tarihinde ihale edilip yapımına başlanmıştır.
Samsun, Orta Karadeniz Bölümü’nde Yeşilırmak ve Kızılırmak deltalarının arasında kalan verimli bölgede yer almaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Çarşamba, batısında Ondokuzmayıs ve Bafra, güneyinde ise Kavak ilçeleri ile çevrilidir.
Karadeniz Bölgesi'nin 1.252.959 kişilik toplam nüfusuyla, eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, ulaşım ve ekonomi açısından en gelişmiş ve en büyük, aynı zamanda tek Büyükşehir Belediyesi'ne sahip ili olan Samsun, Türkiye'nin de en gelişmiş şehirleri arasındadır. Köklü geçmişi olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne sahiptir. Tıp alanında Türkiye'nin 7. büyüğüdür. 2010 Mayıs ayında temeli atılan ve 2012-13 akademik yılında öğretime başlayacağı öngörülen Canik Başarı Üniversitesi ile birlikte Samsun, Karadeniz Bölgesi'nin iki üniversiteli tek şehri olma özelliğini de içinde barındırıyor olacaktır. Sahili, yolları ve üniversiteleri şehre güzellik katmaktadır. Samsun, şehrinin takımı olan Samsunspor ile özdeşleşmiştir.
Etimoloji Hititler zamanında ismi Enete olan Samsun'da; M.Ö. 1500 yıllarında Miletli kolonistler bugünkü kent merkezinin bulunduğu yere Amisos antik kentini kurmuşlardır. M.S. 11. yüzyılda Danişmendliler kenti ele geçirmeye çalışmışlarsa da başaramayınca kent merkezine 3 km uzaklıkta Yeni Amisos adlı yeni bir yerleşim birimini kurmuşlardır. Kent adı zamanla Amisos'tan Simisso ve Samisso olarak telaffuz edilse de Türkçe'ye Arapça üzerinden "Samsun" formunda geçmiştir. Umar, kent adının Orta Çağ İtalyan haritalarında Simisso, Katalan haritalarında Sinussa olarak gösterimesinden hareketle Sinop kentinin Hitit kaynaklarında ki adı Sinuwa ile bağlantılı olabileceğini ileri sürmüştür.
Tarihçe Cihan Harbi'ne kadar: Samsun Kalesi'nden elde kalan tek fotoğraf. İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı'nın arşivinde "Samsun Kalesi 90764/10" numarasıyla kayıtlıdır.
Eski adı Yunanca Amisos veya Amisus olan şehir daha sonraları Eis Amison yani "Amisosa" olarak kullanılmış bu isim Roma ve Bizans döneminde Samsunta veya Samsus şeklinde kullanılmıştır. Efsanevi kadın savaşçılar olarak bilinen Amazonlar'ın Thermedon Çayı yakınlarında kurdukları Themiskyra kentinde yaşadıkları Antik Çağ tarihçilerince belirtilmiştir. Daha iyi ok atabilmek için bir göğüslerini kestikleri çeşitli kaynaklarda rivayet edilen ve birçok efsanede adları geçen Amazonlar, Samsun ve yöresinin tarihi ve kültürel değerlerinden kabul edilmesi nedeniyle her yıl adlarına Terme ilçesinde bir festival düzenlenmektedir.
Samsun ili sınırları içerisinde devlet kurarak yaşayan en eski topluluk, Hitit kaynaklarında bahsi geçen Kaşkalar'dır.[4]. Hititler, Frigyalılar, Kimmerler, Lidyalılar ve en son Ege'den Karadeniz'e göçen Miletliler kentin yönetiminde söz sahibi olmuşlardır. Perslerin, Lidya Kralı Krezüs’u yenmeleriyle Amisos, Pers İmparatorluğu'nun eline geçmiştir. MÖ 331 yılında Büyük İskender'in Persler'i yenmesiyle Makedonya İmparatorluğu eline geçen Amisos, İskender'in ölümüyle Pers şatrapı Mithridates tarafından kurulan Pontus Devleti'nin sınırları içerisinde yer almış, daha önemlisi bu devletin başkenti olmuştur. MÖ 1. asırda da Roma İmparatorluğu hakimiyetine giren Amisos, Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde kaldı. Amisos, 860 yılında Abbasiler zamanında halife Mutassım’ın emriyle Malatyalı Korkunç Ömer komutasındaki kuvvetler tarafından ele geçirilmiş ise de Bizanslılar tarafından tekrar geri alınmıştır. Türklerin Anadolu’ya girmesiyle birlikte Danişmendliler tarafından Samsun kuşatılmış ise de alınamamıştır. Bunun üzerine Danişmendliler o zamanlar şehrin uzağında kalan bir noktaya Samsun Kalesi'ni inşa etmişlerdir.
Anadolu Selçukluları zamanında Samsun’un Müslüman yerleşim yerleri 1185 yılında Anadolu Selçuklu hakimiyetine geçmiştir. Haçlı Seferleri sonrası başkent Trabzon olmak üzere Trabzon Rum İmparatorluğu egemenliğine giren Samsun, Cenevizliler'in Karadeniz’de ticareti ellerine geçirmeleri sonucunda 100 yıl kadar Cenevizli hakimiyetinde kalmıştır. Bu tarihlerde Türklerin yaşadığı Samsun’a Müslüman Samsun, 3 km mesafede bulunan Cenevizlilerin ticaret sitesine de Gavur Samsun veya Kara Samsun denilmiştir. Samsun, 1389 yılında Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti çökerken Canik Beyliği'ne de başkentlik yapmıştır.
1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Samsun'da yaşayan kişi sayısı 67.624 kişidir. Bunların 33.419'u (%49) Türklerden oluşmaktadır. Samsun'daki Rum nüfusu ise 32.925 kişidir (%49). Bu yıllarda Samsun nüfusunun yarısı Türkler'den yarısı Rumlar'dan oluşmaktadır. Kentteki Hristiyan sayısı Müslümanlar'a eşittir.
Millî Mücadele dönemi: Şehir merkezinde, deniz kıyısında bulunan temsilî Bandırma Vapuru'ndaki Atatürk ve heyetinin "İlk adım"ını tasvir eden balmumu heykeller.
I. Dünya Savaşı’nın ardından bölgede bağımsız bir Pontus Devleti kurmak isteyen[5] Rumlar’ın yoğun yaşadığı Bafra bölgesinde kanlı çatışmalar yaşanmış, şehir iki yıl boyunca Pontus Cumhuriyeti'nin başkentliğini yapmıştır. Mondros Mütarekesi’nin ardından İngilizler kente askeri birlik çıkarmışlarlardır. İtilaf Devletleri’nin Anadolu’nun doğu ve kuzeyindeki karışıklıkların sürmesi durumunda bu yörelerin işgal edileceğini bildirmeleri üzerine, 9. Ordu müfettişliğine atanan Mustafa Kemal sorunu çözmek amacıyla 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gönderilmiştir. Anadolu'yu düşman işgalinden kurtarmak ve bağımsız bir cumhuriyet kurma arzusunda olan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a ayak bastığı 19 Mayıs 1919 günü Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihi olarak kabul edilmekte ve Gençlik Bayramı olarak coşkulu törenlerle kutlanmaktadır. Terme ilçesinde ise Ermeni ve Rum çeteleriyle çarpışılıyordu. *** Ahmet ve çetesi tarafından Ermeni ve Rumlar püskürtülmüş ve Terme'nin Kocaman beldesinde bir odaya hapseldilmişlerdir.
Coğrafya Karadeniz kıyı şeridini takiben uzanan Kuzey Anadolu Dağları'nın il sınırı içindeki kesimleri daha yüksektir. Kıyıdan uzaklaştıkça basık ve yuvarlak sırtlar halinde yükselen bu dağlar 1.000 ile 1.500 metreye ulaşır. Batı uç kısmıyla il içine sokulan Canik Dağları, Kunduz Dağı, Bünyan Dağı, Sıralı Dağ ve Yunt Dağı ile ilin en yüksek dağı olan Akdağ başlıca dağlarıdır.
Plato ve yaylalar fazla yüksek değildir. Yaylalar: Ladik, Havza, Vezirköprü ve Kavak ilçelerinde yer alır. Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin taşıdıkları alüvyonların yüzyıllar boyunca kıyıda birikmesi sonucu verimli Bafra ve Çarşamba ovaları oluşmuştur.
Samsun, akarsu bakımından zengin olup, Türkiye'nin kendi sınırları içinde denize ulaşan en uzun nehri Kızılırmak, Kızıldağ'dan doğmakta ve Bafra ilçesi içinde geçerek Karadeniz'e dökülmektedir. Uzunluğu 1.182 km olan Kızılırmak'ın başlıca kolları Delice Suyu, Devrez Çayı ve Gökırmak'tır.
Kösedağ'dan doğup Canik Dağları'nı geçerek Samsun il sınırına gelen Yeşilırmak, Civa Burnu'ndan denize dökülür. 468 km uzunluğu olan Yeşilırmak'ın önemli kolları Tozanlı Irmağı, Tokat Çayı, Kelkit Çayı ve Çekerek Suyu'dur. Bunların dışında Samsun topraklarından çıkarak Karadeniz'e dökülen batıdan doğuya; Terme Çayı, Mert Irmağı, Miliç Irmağı, Kürtün Deresi ve Abdal Deresi gibi akarsuları vardır.
Akarsu ve barajlar
Akarsular: Samsun su kaynakları yönünden oldukça zengin bir coğrafi yapıya sahiptir. İlin en büyük akarsuları Kızılırmak ile Yeşilırmak’tır. Bu iki akarsu il topraklarını geçtikten sonra Karadeniz’e ulaşırlar. Bunların yanı sıra ilde irili ufaklı çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Ancak bu akarsuların düzensiz bir debisi ve akışı vardır.
Kızılırmak, Sivas’ın İmranlı ilçesinin doğusundaki Kızıldağ’dan kaynayan Kızılırmak Orta Anadolu Bölgesi'nde geniş bir yay çizdikten sonra Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Ankara, Çankırı ve Çorum illerini suladıktan sonra Samsun’dan Karadeniz’e dökülür. Kızılırmak’ın uzunluğu 1.355 km'dir. Samsun il sınırları içerisinde geniş bir yay çizer ve Bafra Deltası'nı oluşturur. Karadeniz’e döküldüğü yerde Türkiye’nin en geniş deltasını oluşturur. Bu deltanın yüzölçümü 560 km2, uzunluğu 30 km'dir.
Yeşilırmak, Sivas’ın Koyulhisar ilçesinin güneyindeki Kösedağ’ın yamaçlarından doğar. Türkiye’nin en büyük akarsularının başında gelmektedir. Yeşilırmak; Tozanlı Çayı, Çekerek Suyu ve Kelkit Çayı'nın birleşmesinden oluşur. Sivas, Tokat ve Amasya illerinden geçtikten sonra kuzeydoğu yönünde akar ve Samsun-Tokat sınırını oluşturur. Bu bölgede Karakuş Çayı'nı da alarak Canik Dağları arasında küçük vadilerden geçer ve Civa Burnu'ndan Karadeniz’e dökülür.
Samsun'un diğer akarsuları Tersakan Çayı, Mert Irmağı, Terme Çayı, Miliç Irmağı, Akçay Irmağı, Karaboğaz Deresi, Kürtün Çayı, Abdal Deresi'dir.
Barajlar: Samsun, 8 barajı ile Türkiyede en çok barajı olan ildir.
Altınkaya Barajı ve HES
Hasan Uğurlu Barajı ve HES
Suat Uğurlu Barajı ve HES
Derbent Barajı ve HES
Çakmak Barajı
Demirözü Barajı
Vezirköprü Barajı
Ondokuzmayıs Barajı
Hasan Uğurlu Barajı ve HES, Ayvacık ilçesinde, Yeşilırmak üzerinde, elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1971-1981 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 9.223.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 135,50 m, normal su kotunda göl hacmi 1.073,75 hm³, normal su kotunda göl alanı 22,66 km²'dir. 500 MW güç kapasitesine sahip HES (hidroelektrik santralı) yılda 1.217 GWh elektrik enerjisi üretir.
Suat Uğurlu Barajı ve HES, Yeşilırmak üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1975-1981 yılları arasında inşa edilmiştir. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.151.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 38,00 m, normal su kotunda göl hacmi 182,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 9,70 km²'dir. Baraj 83.312 hektarlık bir sulama alanına hizmet vermekte, 46 MW güç kapasitesindeki HES yılda 273 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadir.
Altınkaya Barajı ve HES, Bafra ilçesinde Kızılırmak üzerinde kurulmuş olan baraj ve hidroelektrik santralidir. Aşağı Kızılırmak projesinde yer alan ve kaya dolgu tipinde yapılan Altınkaya Barajı'nın göl alanı 74,5 km²'dir. Su toplama hacmi 5 milyar 673 milyon m³'tür. Elektrik enerjisi üretimi için ve taşkın önleme maksadıyla yapılmış olan barajın yapımı 1988'de tamamlandı. Altınkaya Barajı'nın suları herbiri 175 MW'lık (toplam 700 MW) dört üniteyi beslemektedir. Dört üniteden meydana gelen ilk iki ünitesi 1987, diğer ikisi 1988 senesinde devreye giren hidroelektrik santralından yılda 1 milyar 632 milyon KWh enerji üretilmektedir.
Göller Samsun göl bakımından zengindir.
Ladik Gölü: Ladik'in 12 km doğusunda bulunan ve 870 hektarlık alana sahip olan göl. Barındırdığı balıkların yanı sıra üzerinde yüzen adacıkları (Torf madeni) ile son derece ilgi çekici bir doğal sit alanıdır.Tabiî güzelliği, etrafının ağaçlarla çevrili olması, insanı dinlendiren temiz havası ile ilçenin önemli bir mesire yeri olmuştur.
Balık Gölü, Simenit Gölü, Kargalı Gölü, Akgöl, Silindir Gölü
Yaylalar
Ladik Yaylası: 1.500 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 7 km'dir. Yolu stablize olup, her türlü araç gidebilir. Yayla evleri ve suyu vardır.
Aktaş Yaylası: 950 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 9 km'dir. Yolu asfalt olup, her türlü araç gidebilir. Yayla evleri mevcut olup suyu da vardır. Ayrıca yayladan Ladik Gölü'nün tamamıyla görünmesi, çam ağaçları ile kaplı oluşu ve her tarafın kır çiçekleri ile süslenmiş olması özellikle insana huzur veren temiz yayla havası nedeniyle ilçe ve yöre halkını kendisine çekmekte ve mesire yeri olarak kullanılmakta olup, potansiyel turizm açısından da gelecek vaadetmektedir.
Küpecik Yaylası: 1.600 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 23 km'dir. Yolun 9 km'lik kısmı asfalt kalan kısmı stablize ve düzgün ham yol olup, her türlü araçla ulaşım imkânı vardır. Yayla evleri ve bol miktarda suyu mevcuttur. Bu yaylanın suyunun böbrek taşlarını erittiği halk tarafından söylenmekte olup, halk tarafından bu tür hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılmaktadır.
Büyükkızoğlu Yaylası: 1.600 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 10 km'dir. Yolu ham yol olup arazi araçları gidebilir. Yayla evleri ve suyu vardır.
Çakırgümüş Yaylası: 1.500 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 12 km'dir. Yolu ham yol olup, her türlü araçla ulaşım mümkündür. Yayla evleri ve suyu bulunmaktadır.
Gürcü Yaylası: 1500 metre rakımlı yaylanın ilçeye uzaklığı 5 km'dir. Yolu stablize olup her türlü araç gidebilir. Yayla evleri ve suyu mevcuttur.
İklim Samsun'un iklimi, sahil ve iç kesimlerde değişiklik gösterir. Sahil şeridi Karadeniz'in etkisinde nemli ve kışları serin olmasına karşın iç kesimler Akdağ ve Canik Dağları etkisi altında karasal iklime sahiptir. En düşük sıcaklık ortalaması 5,9°C, en yüksek sıcaklık ortalaması ise 23°C dir.
Ekonomi ve sanayi
Günümüzde Samsun, Kuzey Anadolu’nun en büyük ili olarak Karadeniz Bölgesi’nin en önemli kentidir. Karadeniz’in önemli ticaret limanlarından biri olan şehir, başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerle direkt ticaret yapmaktadır.
Samsun’dan dünyanın 100 farklı ülkesiyle karşılıklı olarak dış ticaret yapılmaktadır. İhracatı yapılan başlıca ürünler; narenciye domates, üzüm, buğday unu gibi gıda mamülleri ile minibüs, elektrik malzemesi gibi sanayi ürünleridir. Ayrıca liman, kara, hava ve demiryolu ulaşım altyapısı çok güçlü olan Samsun diğer şehirlerinde ihracat noktası konumundadır.
Samsun sanayi sektörü ağırlıklı olarak imalat sanayinden oluşmaktadır. İmalat sanayinin yoğunlaştığı alt sektörler; tıbbi aletler ve ürünler, tekstil, mobilya başta olmak üzere ana metaller, bakır, makine, tütün, kâğıt ve kâğıt ürünleri, kimya sanayi ve oto yedek parça sanayi olarak sıralanmaktadır.
Samsun’un yüzölçümünün % 47’si tarım alanlarından oluşmaktadır. Bölgede yetişen başlıca tarım ürünleri; tahıllar, baklagiller, endüstriyel bitkiler, yağlı tohumlar ve yumru bitkilerdir. Ayrıca buğday, mısır, çeltik ve tütün de yetiştirilmektedir. Son dönemlerde artan yatırımlarla birlikte Samsun organik tarımda uzmanlaşan bir şehir haline gelmiştir. Özellikle organik karpuz ve ekolojik yumurta gibi ürünler Samsun’dan yurtiçi ve yurtdışına gönderilmektedir.
Samsun limanı ve gümrüğü şehrin yurtdışıyla bağlantı noktalarını oluşturmakta ve döviz girdisi sağlamaktadır. Dünyanın büyük petrol yataklarına komşu ve büyük doğalgaz rezervlerinin aktarım güzergahı olan şehirde linyit kömürü, kaplıca suyu ve maden suyu gibi yeraltı zenginlikleri vardır.
Eğitim
2006-07 öğretim yılında ilde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 1.680 okulda, 13.649 öğretmenle 256.827 öğrenciye öğretim sunulmuştur. Bu sayılar her ders yılı için ortalama olarak aynıdır.
İlde şehir ve köylerde olmak üzere 1.048 ilköğretim okulu, 20 yatılı ilköğretim bölge okulu, 7 özel ilköğretim okulu, 9 özel eğitim okulu olmak üzere toplam 1.084 ilköğretim okulda, 187.207 öğrenciye, 8.989 öğretmen hizmet vermektedir.
Genel liselerde toplam 58 okul, 1.980 öğretmen, 1.018 derslik 33.350 öğrenci olup dershane başına 32, öğretmen başına ise 16 öğrenci düşmektedir.
Meslek liselerinde ise toplam 50 okulda, 1.578 öğretmen ve 806 derslikte 21.734 öğrenci olup dershane başına 26, öğretmen başına 13 öğrenci düşmektedir.
İlde 6 özel okul bulunmaktadır. Bunlar; Ted Samsun Koleji, Final Samsun Koleji, Feza-Berk Koleji, Şahinoğlu Koleji, Duruşehir Koleji, Ezgililer Koleji'dir. İnşaat çalışmaları başlamış olan ve 2011-2012 Eğitim yılına yetiştirileceği öngörülen Bahçeşehir Koleji ile birlikte bu sayı 7'ye ulaşacaktır. İlde aynı zamanda 70'ten fazla özel statülü dershane mevcuttur.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, toplam 13 fakülte, 1 konservatuar, 3 yüksekokul, 2 yıllık eğitim-öğretim veren 9 Meslek Yüksekokulu ve 5 enstitü ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.
2012-2013 akademik yılında eğitime başlayacak olan Canik Başarı Üniversitesi ile birlikte şehir bölgesinin iki üniversiteli tek şehri olma özelliğini de barındırıyor olacaktır. Üniversite, ilk etapta; iktisadi ve idari bilimler, mimarlık ve mühendislik, fen-edebiyat ve eğitim fakülteleri olmak üzere 4 fakülte ve 2 enstitü (fen bilimleri, sosyal bilimler) ile akademik faaliyetlerine başlayacaktır.
Sağlık Türkiye’de hastane sayısı içinde kamu hastaneleri oranı %76 iken Karadeniz Bölgesi'nde %82 ,Samsun ilinde ise %86'dır. Karadeniz Bölgesi'nde özel hastanelerin oranı Türkiye genelinden oldukça düşük ve %4, Samsun ilinde ise %14'tür.
Yatak sayılarına bakıldığında hem Türkiye ve bölge genelinde hem de Samsun ilinde kamu hastanelerinde yatak sayısının yüksek orana sahip olduğu görülmektedir.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı 11 devlet hastanesi, 1 eğitim ve araştırma hastanesi, 4 dal hastanesi, 1 ağız ve diş sağlığı merkezi, 125 sağlık ocağı ve 118 sağlık evi mevcuttur. Tüm bu birimlerde 6.121 çalışan mevcuttur.
İlde 6 özel hastane bulunmaktadır. Bunlar; 'Büyük Anadolu Çiftlik Hastanesi', 'Büyük Anadolu Meydan Hastanesi', 'Medical Park Hastanesi', 'Samsun Park Hastanesi', 'Atasam Hastanesi' ve 'Mediva Hastanesi' dir. 2011 yılı içerisinde açılışı gerçekleştirilerek, Karadeniz'in en büyük hastanesi unvanını alacak olan 'Medicana Hastanesi' ile birlikte bu sayı 7'ye ulaşacaktır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, alanında Karadeniz Bölgesi'nin en iyi sağlık, uygulama ve araştırma hastanesine sahiptir. Bu alanda Türkiye çapında ilk 7 üniversiteden birisi olarak gösterilmektedir. Mayıs 2006'de açılan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Hastanesi, Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nden sonra büyüklük bakımından 2. sırada yer almaktadır.
Sosyal ve kültürel hayat Toplum açısından Karadeniz'in metropolü olan Samsun, 20. yüzyıl başlarına kadar ciddi bir gayr-i müslim nüfusu barındırmakta idi.[6] Yunanistan ile nüfus mübadelesi sırasında kentin Hristiyan nüfusu bu ülkeye gönderilmiş, Yunanistan ve bazı Balkan ülkelerinden gelen göçmenler kente yerleştirilmiştir. Balkan Savaşları sonrasında da Kosova'dan gelen Arnavut göçmenler Bafra civarına yerleştirilmiştir. Bunun yanı sıra 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşı sonrasında kente Kuzey Kafkasya'dan Çerkes yerleşimi de olmuştur. Günümüzde şehir merkezi nüfusunu Balkan, Kafkas göçmenleri ile cumhuriyet döneminde iç göçle şehre yerleşen Doğu Karadenizliler ve şehrin kendi ilçelerinden aldığı göç oluşturmaktadır.
2005 yılına kadar denize küsmüş bir sahil kenti görünümünde olan Samsun; yapılan sahil yolu, Doğu Park, tamamlanmakta olan Batı Park gibi projelerle denizle barışık hale gelmiş ve modern tesislere kavuşmuştur. Son dönemlerde yerel belediyelerin katkıları ile kültürel faaliyetlerde gözle görülür ilerlemeler kaydedilmiştir. Ulusal bazda yayınlanan Samsun merkezli edebiyat dergisi "Yolcu" buna en güzel örnektir. Bunun yanında İstanbul merkezli ulusal bazda yayın yapan bir çok edebiyat dergisine de içerik sağlanmaktadır.
Sinemalar ve sanatsal faaliyetler: Şehirde, güncel sinema gösterimlerinin yapıldığı 5 sinema ve 2 özel tiyatro Samsunlular'a hizmet vermektedir. Bunlar; Konak Sineması, Galaxy Çiftlik Sineması, Galaxy Sineması, Yeşilyurt AVM AFM Sineması, Makromarket AVM Sineması'dır. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çeşitli gösterimler de yapan Düşevi Oyuncuları ve Samsun Sanat Tiyatrosu, Samsun’un geleneklerinde önemli bir yer tutan tiyatro kültürünün yaşaması için çalışmaktadır.
19 Mayıs 2008 tarihinde kurulan Samsun Devlet Opera ve Balesi, Karadeniz Bölgesi'nin tek opera ve balesi, Türkiye'de ise; İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin ve Antalya'dan sonra altıncı devlet opera ve balesi olma özelliğini taşımaktadır. Henüz kurulmasının üstünden çok kısa bir zaman geçmiş olmasına karşın büyük başarılara imza atmış olan kurum, geçmiş 2009-2010 sanat sezonunda (ilk bilet satış dönemi) biletli seyirci sayısında 6 kurum içerisinde 4. sırada yer almıştır. Yine aynı yıl yaptığı yaz turnesiyle de o sezon en çok turne düzenleyen opera-bale müdürlüğü olmuştur. Kurum 2010/2011 sanat sezonunda da ilk dünya prömiyerini 'Amazonlar' balesi ile gerçekleştirmiştir.
Ayrıca, 2009 yılının ilk çeyreğinde kurulan Samsun Devlet Tiyatrosu güncel tiyatro gösterilerini Samsunlu sanatseverlerle buluşturmaktadır.
Özel tiyatroların yanı sıra, yerel kültürün hayat verdiği halk sanatı ve edebiyatının da oldukça geliştiği Samsun’da, çeşitli eğlencelerde ve özel günlerde, özellikle yöre gençleri tarafından sergilenen basit tiyatro oyunları vardır. Bu oyunların arasında Arap, Deveci, Berber, Değirmenci Dayı, Kervan, Helvacı, Camser, Köroğlu, Kahya, Sarhoş, Arazi Taksimi, Keklik Avı, Sığırtmaç oyunları gibi renkli gösteriler bulunur.
Folklor: Yörede Balkan ve Kafkas göçmenlerinin getirdiği çeşitli halk oyunları oynanılmaktadır.[7] Davul, zurna, kaval yörenin temel mahalli çalgılarıdır.
Anıtlar: Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından 1928-1931 yılları arasında yapılan ve Samsun’un simgesi haline gelen Onur Anıtı'nda, şaha kalkmış at üzerinde askeri giysileriyle Atatürk canlandırılmıştır. Anıt Park’ta yer alan anıtın kaidesinde ise Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve Millî Mücadele’yi vurgulayan kabartma figürler yer almaktadır. Atatürk Bulvarı’ndaki İlkadım Anıtı ise Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’a çıktığı alanda yer almaktadır. Samsun’a çıkışı simgeleyen anıtı, elinde çelenk tutan genç kız ve güvercin bulunan erkek heykelleri tamamlıyor.
Müzeler: 1968 yılında kurulan ve mermerden yapılan Atatürk Müzesi’nde, Büyük Önder’in özel eşyalarıyla çeşitli tarihi fotoğraflar sergileniyor. Müzenin cephesinde havuz, heykel ve kabartma figürler bulunuyor. Gazi Müzesi ise Atatürk’ün Samsun’a geldiği dönemlerde kaldığı zamanın Mantıka Palas Oteli’nden dönüştürülerek 1930 yılında müze haline getirilmiştir. Müzede Atatürk’ün kullandığı eşyalarla fotoğraflar sergilenmektedir. Birebir ölçülerde inşa edildikten sonra Doğu Park sahiline yerleştirilen müze gemi Bandırma Vapuru ise 2001 yılında ziyarete açılmıştır. Gemide, Atatürk ile Samsun’a çıkan silah arkadaşlarının balmumu heykelleri bulunmaktadır. Samsun Etnografya Müzesi’nde ise Samsun ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkan tarihi eserler yer alıyor. Müzede yer alan eserler arasında Amisos Hazinesi, mozaikler ve Bafra’da 1974 yılından bu yana sürdürülen İkiztepe Kazıları’nda çıkarılan binlerce yıllık tarihi eserler bulunuyor.
Atatürk Müzesi: Samsun eski fuar alanı içinde 19 Mayıs Galerisi olarak inşa edilmiş bulunan Atatürk Müzesi, 1 Temmuz 1968'de ziyarete açılmıştır. Tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa edilen müze binası anıtsal ve etkili bir görünüme sahiptir. Ön cephesindeki basamaklar ve bir friz halinde Kurtuluş Savaşı'nı temsil eden kabartmalar binaya hareket kazandırmaktadır. Müzede Atatürk'e ait 114 eser teşhir edilmektedir.
Müzedeki eserler üç bölümde sergilenmektedir. Giriş ve çıkış bölümlerinde Atatürk'le ilgili çeşitli kitaplar, Atatürk'ün Samsun'a gelişinde çekilmiş kronolojik bir sıraya göre düzenlenmiş fotoğraflar yer almaktadır. Samsunlular'ın Atatürk'e armağan ettikleri yöresel tütün yapraklarından oluşan bir tabloda müzede sergilenmektedir. Arkadaki büyük salondaki vitrinlerde Anıtkabir Müzesi'nden getirilen Atatürk'e ait şapka, kostüm, eldiven gibi giyim eşyaları ile silahlar, bastonlar, yemek takımı vs. eşyalar sergilenmektedir.
Orta salonun çıkışında sağda; müzeyi ziyaret eden devlet erkânının ziyaretleri sırasında istirahat ettikleri, ziyaretleri ile ilgili izlenimlerini yazılı olarak dile getirdikleri bir bölüm yer almaktadır.
Havza Atatürk Evi: 1900'ün ilk yıllarında yapıldığı zannedilen 3 katlı bir binadır. Mesudiye Oteli adıyla hizmet vermekte iken M. Kemal Paşa'nın 25 Mayıs 1919 tarihinde Havza'ya teşrifleri ile birlikte zamanın kaymakamı Fahri Bey tarafından kendisinin ikametine tahsis edilmiştir. 25 Mayıs - 13 Haziran 1919 tarihleri arasında çalışmalarını yürüttüğü bu binanın odası eşyaları ile muhafaza edilerek Gazi Odası adı altında ziyaretçilere açık tutulmuştur. 1984 yılına kadar binanın Gazi Odası haricindeki bölümleri belediye hizmet binası olarak kullanılmıştır. 1993 yılında il özel idaresinin maddi desteğiyle kaymakamlıkça tamiratı yapılarak ziyarete açılmıştır. 2001 yılında Kültür Bakanlığı binayı komple restore ettirerek 2002 yılında Mustafa Kemal Paşa'nın Havza Karargâhı adıyla yeniden hizmete ve ziyarete sunulmuştur. Daha önce Belediye İtfaiye Amirliği'nce kullanılan zemin kat, bu birimin kendi binasına taşınmasından sonra restore edilerek Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'ne tahsis edilerek hem kaplıcalarda kalan turistler için zaman değerlendirme ortamı haline getirilmiş, hem de halk eğitim kurslarını bitiren kursiyerler için eserlerini sergileme ve pazarlama olanağı sunulmuştur. İkinci katta Atatürk'ün çalışma odası, yatak odası, Havza Odası ve dinlenme odası o dönemde kullanılan eşyalarla birlikte yeniden düzenlenmiştir. Üçüncü katta, Milli Mücadele'nin ön hazırlıklarının yapıldığı illere atfen Amasya, Sivas, Erzurum ve Ankara odaları düzenlenmiştir. Bu odalarda o dönemlerde yapılan çalışmalar resim ve yazılarla yansıtılmıştır. Ayrıca iki katın salonlarında etnoğrafik ve folklorik malzemeler teşhir edilmektedir.
Gazi Müzesi: Gazi Müzesi, Mantıka Palas'ta Samsun Belediyesi'nce düzenlenerek ziyarete açılmıştır. Atatürk, 9. Ordu Kıt'aları Müfettişi olarak 18 kişilik kadrosuyla 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a geldiği ve Bandırma Vapuru'ndan çıkarak karaya ayak bastığı zaman coşkun gösterilerle karşılanmış ve şehrin en iyi binası olan Mantıka Palas'da misafir edilmişti. Burası iki katlı taş bir bina idi. 1902'de yılında otel olarak yaptırılmıştı. Atatürk'ün Samsun'a geleceğini duyulur duyulmaz, o günlerde kapalı olan otel, Mutasarrıfın emriyle açtırılmış, askeri hastaneden karyola ve sandalyeler taşınarak döşenmişti. Atatürk, bir hafta süre ile bu binada kalmış, Anadolu'da başlattığı Millî Mücadeleyi ilkin bu binada açmıştı.
Cumhuriyetin ilanından sonra 20 Eylül 1924 günü eşi Latife Hanım'la birlikte Samsun'a ikinci kez gelen Atatürk, bu sefer Samsunlu Şahinzade Remzi Bey'in evine konuk olmuştur. O gün Samsun'a ilk geldiği zaman kaldığı eski Mantıka Palas, belediyece kendisine hediye edilmiş, Atatürk bundan çok duygulanmıştır. Samsun'dan ayrılışından sonra, belediye binayı dayayıp döşemiş, Atatürk Evi olarak korumuştur. Harf İnkılabı günlerinde 16 Eylül 1928'de üçüncü kez Samsun'a gelen Atatürk kendi evinde iki gece üç gündüz, dördüncü gelişi olan 28 Kasım 1930 tarihinde de dört gece beş gündüz kalmıştır.
Samsun Atatürk Evi'nin üst kat odaları Atatürk'ün yatak odası, çalışma odası, toplantı odası salonu olarak düzenlenmiştir. Alt katta 1930 yılında açılan Gazi Kütüphanesi 1972 yılına kadar hizmet vermiş, daha sonra kütüphane buradan taşınmıştır.
Samsun Belediyesi'nin düzenlediği Gazi Müzesi, Millî Mücadele tarihinin ilk sayfası, hatta önsözüdür. Bu yönüyle tarihi değeri büyüktür.
Bandırma Vapuru: Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda, Mustafa Kemal Atatürk'ü ve 18 kader arkadaşını Samsun'a getirip, Millî Mücadele'nin başlamasına vasıta olarak önemli bir görev yapan "Bandırma Vapuru" artık hep Samsun'da.
Bandırma Vapuru Samsun'da, Doğu Park sahilinde, artık hep orada kalmak üzere demir atmış durumda 19 Mayıs 1919 tarihini simgeleyen en önemli vasıta olan Bandırma Vapuru'nun, Samsun'da özgün bir örneğinin eksikliği hissedilerek, aslına uygun ölçülerde yapımı için, yoğun çalışmalar sonucu il özel idaresinin 2000-01 yatırım programına alınmasıyla, 09.05.2000 tarihinde ihale edilip yapımına başlanmıştır.