Yüreğin Derin Mevzuları-sevgi gül ilkan

[Serzenish]

Ağlamayı severim yağmurları ne çok sevdiğim gibi.
Şemsiyelerden nefret ederim çorak yürekleri sevmediğim gibi.
Ağlarken de gülerim tıpkı kırılmış şemsiyelere sevindiğim gibi.
Yağmurları b'içerim yüreğime tırpan vurulur gibi.
Bıçak kemiğe dayansa da sevdim kırmızı gülleri sevdiğim gibi.
Kan çanağı gözlerimde biriktim güneşe kurulan gül yaprakları gibi.
Sonbahar olup dökülmeyi de sevdim tıpkı gün batımlarını sevdiğim gibi.
Kırmızı şiirler giyindim tıpkı canımda ki can kırıkları gibi.
Senlere şiir olup ölmeyi sevdim şair olmayı ne çok sevdiğim gibi.
Ölüp ölüp dirildim bedenime ekilen gülleri filizlendir gibi.
Cenneti gözlerinden seyretmeyi sevdim bebeklerimi seyretmeyi sevdiğim gibi.
Yüreğimdeki şiirler sırtıma geçti ,ateşlerde dağlanır gibi.
Yağmurdan kaçtığımın sanılmasını sevdim yüreği bileğinde olmayı sevdiğim gibi.
Asfaltlara aktı canım ruhumun mavilerde asılı kalışları gibi.
Dünyanın mengenesinde bedenim yere göğe sığınamadığım gibi.
Soluğu gözlerinde almayı sevdim gözlerinde bir damla kalmayı sevdiğim gibi.
Gamzelerine diktiğim günlerime firar ettim ömrümü gözyaşlarımla suladığım gibi.
Toprakla kundaklanmayı bile sevdim yollarına bahar olmayı sevdiğim gibi.
Göz/yaşlarımda avutup, büyüttüm kendimle birlikte büyüttüğüm gibi.
Canımın yaralarını canımla sardım ömrüme diktiğim üç fidanımı sevdiğim gibi.
Yılların hüznüne kurulan yüreğimin mutluluğu acımtırak üçü bir arada şiirlerim gibi.
Duygularımdan beslenmeyi sevdim yeryüzü ile gökyüzünün yağmurlarda ki vuslatı gibi.
Kızım Yağmur'um narin ve nazlı ekin tarlalarında büyüyen gelin çiçeklerim gibi.
Yüreğim almadığı halde gönül camlarımı kırıp, g/özümden düşenlerden nefret edeceğim kötülüklerden nefret ettiğim gibi.
Üzerinizi toprakla örttüğüm yaşayan ölülerime duyurulur
Sadık kalacağım sevdiklerime, uğruna, uğurlarına binlerce kez öldüğüm gibi.