SiyahLi
Yeni Üye
İSTANBUL (AA) Medipol Bahçelievler Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Evrim Metcalfe, "Toplumda yaşlılıkta kanser tedavisinde başarı oranının düşük olduğu konusunda yanlış bir inanış hakim. Günümüzde tanı yöntemlerindeki teknolojik yenilikler ve hedefe yönelik uygulamalar sayesinde kanser genç yaşlarda olduğu gibi başarıyla tedavi ediliyor." ifadelerini kullandı.
Medipol'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Metcalfe, yaşlılıkta kanser tedavisi konusunda bilgi verdi.
Yaşlı bireylerde kanser tedavisinde olumlu sonuçlar alınmadığına dair toplumda yanlış inanışın hakim olduğunu belirten Metcalfe,"Yaşlılık her ne kadar kanser görülme sıklığını arttıran bir risk olsa da tedavide nüfus yaşı değil, biyolojik yaş esas alınır. Bu nedenle, yaş tek başına bir tedavi karar sebebi olamaz. Ek hastalıkların iyi yönetilmesi ve günümüzdeki teknolojik gelişmelerin yardımıyla, yaşlı hastalarımız da, önemli yan etkiler görülmeden kanser tedavilerini tamamlayabilir. Yaşlı olmak kanser tedavisine engel teşkil etmez." ifadelerini kullandı.
"Dokulardaki değişim tümöre zemin hazırlıyor"
Metcalfe, yaşlanma ile oluşan moleküler değişikliklerin yaşlı dokuların karsinojenlere duyarlılığını artırmasının kansere zemin hazırladığını, bu nedenle kanserden korunmanın en önemli yolunun sağlıklı yaş almak olduğunu bildirdi.
Genetik veya ailesel faktörler yoluyla kanser gelişme olasılığının, çevresel risklere oranla çok daha az olduğunu aktaran Metcalfe, şunları kaydetti:
"Kanserin en önemli sebepleri beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlerdir. Yeme bozukluğu, kontrolsüz kilo alımı, lifli gıdalardan fakir beslenme, düzensiz uyku, sigara ve alkol kullanımı, hareketsiz yaşam koşulları, başta kanser olmak üzere tüm ölümcül kronik hastalıklara davetiye çıkartır. Yaşlanmak ise tek başına bir kanser sebebidir. 65 yaş ve üzerinde kansere bağlı ölümler kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada.
Kanserden birincil korunmanın çevresel karsinojenlerden uzak durmakla, ikincil korunmanın ise özellikle risk altındaki grupların taranması ile mümkün. Mamografi ile meme kanseri, yılda bir dışkıda gizli kan bakılarak kalın barsak kanseri, PSA (Prostat spesifik antijen) kontrolüyle prostat kanseri, smear ile rahim ağzı kanserinde erken tanı mümkün."
Metcalfe, toplumda yaşlılıkta kanser tedavisinde başarı oranının düşük olduğu konusunda yanlış bir inanış hakim olduğunu, günümüzde tanı yöntemlerindeki teknolojik yenilikler ve hedefe yönelik uygulamalar sayesinde kanser genç yaşlarda olduğu gibi başarıyla tedavi edilebildiğini kaydetti.
Sağlıklı bir hayata başlamanın hiçbir yaşta geç olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Evrim Metcalfe, "Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersize başlamak ve sigara gibi tütün ürünleri bırakmak için geç değil. Özellikle taze sebze ve meyve tüketmenin, özellikle de Akdeniz mutfağının olumlu katkılar sağladığına dair çalışmalara vurgu yaparak diyetteki lif miktarının barsak ve meme kanseri riskini azaltıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Medipol'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Metcalfe, yaşlılıkta kanser tedavisi konusunda bilgi verdi.
Yaşlı bireylerde kanser tedavisinde olumlu sonuçlar alınmadığına dair toplumda yanlış inanışın hakim olduğunu belirten Metcalfe,"Yaşlılık her ne kadar kanser görülme sıklığını arttıran bir risk olsa da tedavide nüfus yaşı değil, biyolojik yaş esas alınır. Bu nedenle, yaş tek başına bir tedavi karar sebebi olamaz. Ek hastalıkların iyi yönetilmesi ve günümüzdeki teknolojik gelişmelerin yardımıyla, yaşlı hastalarımız da, önemli yan etkiler görülmeden kanser tedavilerini tamamlayabilir. Yaşlı olmak kanser tedavisine engel teşkil etmez." ifadelerini kullandı.
"Dokulardaki değişim tümöre zemin hazırlıyor"
Metcalfe, yaşlanma ile oluşan moleküler değişikliklerin yaşlı dokuların karsinojenlere duyarlılığını artırmasının kansere zemin hazırladığını, bu nedenle kanserden korunmanın en önemli yolunun sağlıklı yaş almak olduğunu bildirdi.
Genetik veya ailesel faktörler yoluyla kanser gelişme olasılığının, çevresel risklere oranla çok daha az olduğunu aktaran Metcalfe, şunları kaydetti:
"Kanserin en önemli sebepleri beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlerdir. Yeme bozukluğu, kontrolsüz kilo alımı, lifli gıdalardan fakir beslenme, düzensiz uyku, sigara ve alkol kullanımı, hareketsiz yaşam koşulları, başta kanser olmak üzere tüm ölümcül kronik hastalıklara davetiye çıkartır. Yaşlanmak ise tek başına bir kanser sebebidir. 65 yaş ve üzerinde kansere bağlı ölümler kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada.
Kanserden birincil korunmanın çevresel karsinojenlerden uzak durmakla, ikincil korunmanın ise özellikle risk altındaki grupların taranması ile mümkün. Mamografi ile meme kanseri, yılda bir dışkıda gizli kan bakılarak kalın barsak kanseri, PSA (Prostat spesifik antijen) kontrolüyle prostat kanseri, smear ile rahim ağzı kanserinde erken tanı mümkün."
Metcalfe, toplumda yaşlılıkta kanser tedavisinde başarı oranının düşük olduğu konusunda yanlış bir inanış hakim olduğunu, günümüzde tanı yöntemlerindeki teknolojik yenilikler ve hedefe yönelik uygulamalar sayesinde kanser genç yaşlarda olduğu gibi başarıyla tedavi edilebildiğini kaydetti.
Sağlıklı bir hayata başlamanın hiçbir yaşta geç olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Evrim Metcalfe, "Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersize başlamak ve sigara gibi tütün ürünleri bırakmak için geç değil. Özellikle taze sebze ve meyve tüketmenin, özellikle de Akdeniz mutfağının olumlu katkılar sağladığına dair çalışmalara vurgu yaparak diyetteki lif miktarının barsak ve meme kanseri riskini azaltıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA