[align=center][align=center][align=center][align=center]
Varlık Felsefesinde Varlığın Nasıl Olduğu Problemi Nedir?
Varlık var mıdır? sorusuna Vardır dendiğinde Varlık ne türdendir? sorusu ilk soruya eşlik etmektedir. Varlığın mahiyeti ve türleri sorusuna verilen yanıtlar, varlığın idea veya madde olduğuna dair iki ana anlayışı öne çıkarmıştır. Varlığın idea veya madde temellerinden birinin veya ikisinin birlikte ele alınışı günümüzde de pek çok varlık anlayışının savunulmasına kaynaklık etmektedir (Felsefedeki ayrışmaların ana kaynaklarından birini oluşturmaktadır.)
Felsefe tarihinde ilk filozofların ele aldığı problem olarak arkhe sorunu, bu filozofları varlığın ilk nedeni ve ana maddesini doğanın içinde aramalarına yönlendirmiştir. İlk filozoflardan Thalesin ana maddeyi su olarak görmesi bu türden bir cevaptır. İlk filozoflardan itibaren varlığın mahiyeti sorunu farklı açılardan ele alınmıştır. Tartışmalarda belirleyici unsur olarak insanın duyu ve akıl yetenekleri tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalarda öne çıkan kabullerden biri, duyuların insan aklını yanıltabileceğidir. Bu durum, varlık anlayışını belirlemiştir.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
[/align][/align]Varlık Felsefesinde Varlığın Nasıl Olduğu Problemi Nedir?
Varlık var mıdır? sorusuna Vardır dendiğinde Varlık ne türdendir? sorusu ilk soruya eşlik etmektedir. Varlığın mahiyeti ve türleri sorusuna verilen yanıtlar, varlığın idea veya madde olduğuna dair iki ana anlayışı öne çıkarmıştır. Varlığın idea veya madde temellerinden birinin veya ikisinin birlikte ele alınışı günümüzde de pek çok varlık anlayışının savunulmasına kaynaklık etmektedir (Felsefedeki ayrışmaların ana kaynaklarından birini oluşturmaktadır.)
Felsefe tarihinde ilk filozofların ele aldığı problem olarak arkhe sorunu, bu filozofları varlığın ilk nedeni ve ana maddesini doğanın içinde aramalarına yönlendirmiştir. İlk filozoflardan Thalesin ana maddeyi su olarak görmesi bu türden bir cevaptır. İlk filozoflardan itibaren varlığın mahiyeti sorunu farklı açılardan ele alınmıştır. Tartışmalarda belirleyici unsur olarak insanın duyu ve akıl yetenekleri tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalarda öne çıkan kabullerden biri, duyuların insan aklını yanıltabileceğidir. Bu durum, varlık anlayışını belirlemiştir.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
[/align]
[/align]