[align=center][align=center][align=center]
Varlık Felsefesinde Varlığın İlk Nedeni Arkhenin Önemi Nedir?
Varlığın ilk nedeni, ana maddesi ve başlangıcı (Arkhe) tartışmaları, varlığın değişmeden kalan yanının olup olmadığı tartışmalarına kaynaklık etmiştir. Arkhe tartışmalarından sonra bir varlığı o varlık yapan anlamıyla töz ve idea tartışmaları doğmuştur. Tözün, ideanın varlıkla olan bağına; tek tek varlıklarda olup olmadığına dair çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Varlık problemi giderek ilk nedenlerin ve değişmeden kalan varlıkların özünü konu eden metafizik bir sorun olarak görülmeye başlamıştır.
Varlığa yönelik arkhe ve töz düşünceleri teolojik (Dinsel) etkilerle daha çok tümeller sorunu olarak ele alınmıştır. Tümeller, varlığın yüksek cins ve tür belirlenimleridir. Bilimin gelişmesiyle birlikte varlığın olgusal yanına yeniden dönülmüştür. Böylelikle varlık felsefesi ontoloji olarak öne çıkmaya başlamıştır. Varlığa yönelik ontolojik açıklama çabası, metafiziğin olgusal alanla olan bağını koparmıştır.
Günümüzde ontoloji ve metafizik, çoğu kez eş anlamlı olarak kullanılıyor olsa da -farklı bakış açıları olmak üzere- ontolojiyi olgusal varlıklarla, metafiziği ise zihinsel, ideal varlıklarla ilgili bir disiplin olarak görme eğilimi vardır. Bununla birlikte varlık felsefesi, bir yandan var olanları açıklamaya çalışan ontoloji olarak nitelendirildiği gibi var olanların ardındaki gerçeği anlamaya çalışan metafizik karşılığında da ifade edilmektedir.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
[/align]Varlık Felsefesinde Varlığın İlk Nedeni Arkhenin Önemi Nedir?
Varlığın ilk nedeni, ana maddesi ve başlangıcı (Arkhe) tartışmaları, varlığın değişmeden kalan yanının olup olmadığı tartışmalarına kaynaklık etmiştir. Arkhe tartışmalarından sonra bir varlığı o varlık yapan anlamıyla töz ve idea tartışmaları doğmuştur. Tözün, ideanın varlıkla olan bağına; tek tek varlıklarda olup olmadığına dair çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Varlık problemi giderek ilk nedenlerin ve değişmeden kalan varlıkların özünü konu eden metafizik bir sorun olarak görülmeye başlamıştır.
Varlığa yönelik arkhe ve töz düşünceleri teolojik (Dinsel) etkilerle daha çok tümeller sorunu olarak ele alınmıştır. Tümeller, varlığın yüksek cins ve tür belirlenimleridir. Bilimin gelişmesiyle birlikte varlığın olgusal yanına yeniden dönülmüştür. Böylelikle varlık felsefesi ontoloji olarak öne çıkmaya başlamıştır. Varlığa yönelik ontolojik açıklama çabası, metafiziğin olgusal alanla olan bağını koparmıştır.
Günümüzde ontoloji ve metafizik, çoğu kez eş anlamlı olarak kullanılıyor olsa da -farklı bakış açıları olmak üzere- ontolojiyi olgusal varlıklarla, metafiziği ise zihinsel, ideal varlıklarla ilgili bir disiplin olarak görme eğilimi vardır. Bununla birlikte varlık felsefesi, bir yandan var olanları açıklamaya çalışan ontoloji olarak nitelendirildiği gibi var olanların ardındaki gerçeği anlamaya çalışan metafizik karşılığında da ifade edilmektedir.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
[/align]
[/align]