"Bu Sokaklar Acıya Kardeş Olur"
(from "Çukur" soundtrack)
Bu sokaklar acıya kardeş olur
Yaralar kapanmıyor
Mezar taşlarına bak
Toprak kan olur
Duvarların dili olsa konuşsa
Benim acı öyküme karanlık çöker yine
Dağlanmadan kapanmazdı acısıyla anladım
Bak yaram bi çareydi kimseye anlatamadım
Dökülen yaşlarımla soluk çiçekler açtırdım
Kaç kapıyı kapattım ah kaç kadeh kırdım
Dilim söylemese de aklım bana haykırdı
Anlattıklarım dinleyebildiği kadar mıydı?
Sustuklarımın yükünden sırtım ağrıdı
Bağırsam sesim saçlarını okşar mıydı?
Deniz gözlerinden terk-i diyar ederken ben
Lebi derya yelkenlerim okyanusa tezattı
Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken
Her zerrem ufkunda güneş oldu battı
Zamanım daraldı bileklerime saatler kala
Aklım karardı elim kara toprak altında
Gölgeler duaya karışır musalla taşında
Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından
Bu sokaklar acıya kardeş olur
Yaralar kapanmıyor
Mezar taşlarına bak
Toprak kan olur
Duvarların dili olsa konuşsa
Benim acı öyküme karanlık çöker yine
Bıçak sırtı gibiydi alıp verdiğim nefesim
Acılarla doldu hep kırık göğüs kafesim
Ölüm yaşam arası kabus gibi düşlerim
Kazarım bu toprağı kan içinde ellerim
Feda etsen de kendini dönmez yitirdiklerin
Ne ben cehennemim ne de Çukur benim cennetim
Bu devran dönse bile yetmez acı gülüşlerim
Benim döndüğüm gündür bitişi bu kıyametin
Deniz gözlerinden terk-i diyar ederken ben
Lebi derya yelkenlerim okyanusa tezattı
Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken
Her zerrem ufkunda güneş oldu battı
Zamanım daraldı bileklerime saatler kala
Aklım karardı elim kara toprak altında
Gölgeler duaya karışır musalla taşında
Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından
Bu sokaklar acıya kardeş olur
Yaralar kapanmıyor
Mezar taşlarına bak
Toprak kan olur
Duvarların dili olsa konuşsa
Benim acı öyküme karanlık çöker yine
(from "Çukur" soundtrack)
Bu sokaklar acıya kardeş olur
Yaralar kapanmıyor
Mezar taşlarına bak
Toprak kan olur
Duvarların dili olsa konuşsa
Benim acı öyküme karanlık çöker yine
Dağlanmadan kapanmazdı acısıyla anladım
Bak yaram bi çareydi kimseye anlatamadım
Dökülen yaşlarımla soluk çiçekler açtırdım
Kaç kapıyı kapattım ah kaç kadeh kırdım
Dilim söylemese de aklım bana haykırdı
Anlattıklarım dinleyebildiği kadar mıydı?
Sustuklarımın yükünden sırtım ağrıdı
Bağırsam sesim saçlarını okşar mıydı?
Deniz gözlerinden terk-i diyar ederken ben
Lebi derya yelkenlerim okyanusa tezattı
Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken
Her zerrem ufkunda güneş oldu battı
Zamanım daraldı bileklerime saatler kala
Aklım karardı elim kara toprak altında
Gölgeler duaya karışır musalla taşında
Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından
Bu sokaklar acıya kardeş olur
Yaralar kapanmıyor
Mezar taşlarına bak
Toprak kan olur
Duvarların dili olsa konuşsa
Benim acı öyküme karanlık çöker yine
Bıçak sırtı gibiydi alıp verdiğim nefesim
Acılarla doldu hep kırık göğüs kafesim
Ölüm yaşam arası kabus gibi düşlerim
Kazarım bu toprağı kan içinde ellerim
Feda etsen de kendini dönmez yitirdiklerin
Ne ben cehennemim ne de Çukur benim cennetim
Bu devran dönse bile yetmez acı gülüşlerim
Benim döndüğüm gündür bitişi bu kıyametin
Deniz gözlerinden terk-i diyar ederken ben
Lebi derya yelkenlerim okyanusa tezattı
Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken
Her zerrem ufkunda güneş oldu battı
Zamanım daraldı bileklerime saatler kala
Aklım karardı elim kara toprak altında
Gölgeler duaya karışır musalla taşında
Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından
Bu sokaklar acıya kardeş olur
Yaralar kapanmıyor
Mezar taşlarına bak
Toprak kan olur
Duvarların dili olsa konuşsa
Benim acı öyküme karanlık çöker yine