[align=center]
Sosyolojide Resmî Olan Toplumsal Kontrol Nedir? Ne Değildir?
Resmî toplumsal kontrolü gerçekleştiren en büyük kurum devlettir. Devlet bu görevini polis, mahkeme, disiplin kurulları gibi ceza ya da ödül veren kurumlarla gerçekleştirir. Toplumsal kontrolü sağlamakla yükümlü olan bu kurumlar görevlerini icra ederken yasaların belirlediği çerçeve içerisinde hareket ederler.
Resmî toplumsal kontrolün en önemli özelliği herkes için zorunlu olmasıdır. Toplumsal kontrol, bireyin norma uygun davranmasını garanti altına almak için ya ödül sisteminden ya da yaptırımdan yararlanır. Yaptırım resmî olabileceği gibi gayri resmî de olabilir. Resmî olmayan toplumsal kontrol en az resmî toplumsal kontrol kadar etkilidir. Özellikle birincil ilişkilerin etkili olduğu gruplarda daha etkili bir kontrol mekanizması işlevi görür. Kınama, dışlama, ayıplama gibi yaptırımları nedeniyle oldukça etkili bir kontrol sağlar. Resmî olmayan toplumsal kontrolün zayıflaması toplumsal düzenin korunmasını büyük oranda güçleştirir.
Her grup ve kurum, kendisinin sürekliliği için belirli toplumsal kontrol mekanizmaları geliştirir ve uygular. Bu kontrol, bireyin grup içindeki statüsünü ve bunlara bağlı olan rollerini öğrenmesi ve gerçekleştirmesi açısından da önemlidir. Genel olarak, birincil gruplarda (aile, arkadaş vb.) bireyler toplumsal kontrole kendiliğinden ve resmî olmayan biçimde uyarlar. İkincil gruplarda (devlet, siyasal parti gibi) ise kontrol daha resmî ve biçimseldir. Bu gruplarda, bireyler arası ilişkiler de toplumsal kontrol mekanizmaları aracılığıyla düzenlenir. Birincil grup olan aile içinde çocukların anne-babalarıyla ilişkileri, ikincil grup olan bir dernekte üyeler ile yöneticiler arasındaki ilişkiler, o grupların normları tarafından şekillenir ve toplumsal kontrol aracılığıyla denetlenir.
Kişiler tarafından sahip olunan statü ve roller de toplumsal kontrolü sağlar. Statü sahibi bir kişi statüsüne uygun rolleri yerine getirmediği takdirde resmî ve resmî olmayan kontrol sistemleri ile karşılaşır. Dolayısıyla birey, statüsünün gereklerine uygun olarak kendini kontrol etmek zorunda kalır. Örneğin yüksek statüye sahip bir kişi toplumda sırf statüsünün bulunduğu konumdan dolayı birçok şeyi kontrol etmek durumunda kalabilir. Bir okulda müdürlük statüsünde olan bir kişinin okula zamanında gelmesi, idari işlerle ilgilenmesi okulun uyumunu ve başarısını sağlaması kendisinden beklenir. Müdür bunları yapmadığında resmî ve resmî olmayan kontrol mekanizmalarıyla karşılaşır.
Toplumsal kontrolün işleyişi âOtoriteâye dayanır. Otoritenin merkezindeki kurum devlettir. Otoritenin olmadığı sosyal bir düzen düşünülemez. Otoritenin kaynağı ise toplumun norm ve değerleridir. Toplumsal kontrol insan iradesinin dışında gerçekleşen bir şey değildir. Kişi yaşadığı toplumun bir parçası olduğu için toplumsal yapı içerisinde yer alan norm ve değerlerin dışında hareket etmesi zorlaşır. Zaten toplumsal kontrolün temel amacı bireyleri orta noktada toplamak, toplumun bütünlüğünü, sürekliliğini ve düzenini sağlamaktır.
[/align]Sosyolojide Resmî Olan Toplumsal Kontrol Nedir? Ne Değildir?
Resmî toplumsal kontrolü gerçekleştiren en büyük kurum devlettir. Devlet bu görevini polis, mahkeme, disiplin kurulları gibi ceza ya da ödül veren kurumlarla gerçekleştirir. Toplumsal kontrolü sağlamakla yükümlü olan bu kurumlar görevlerini icra ederken yasaların belirlediği çerçeve içerisinde hareket ederler.
Resmî toplumsal kontrolün en önemli özelliği herkes için zorunlu olmasıdır. Toplumsal kontrol, bireyin norma uygun davranmasını garanti altına almak için ya ödül sisteminden ya da yaptırımdan yararlanır. Yaptırım resmî olabileceği gibi gayri resmî de olabilir. Resmî olmayan toplumsal kontrol en az resmî toplumsal kontrol kadar etkilidir. Özellikle birincil ilişkilerin etkili olduğu gruplarda daha etkili bir kontrol mekanizması işlevi görür. Kınama, dışlama, ayıplama gibi yaptırımları nedeniyle oldukça etkili bir kontrol sağlar. Resmî olmayan toplumsal kontrolün zayıflaması toplumsal düzenin korunmasını büyük oranda güçleştirir.
Her grup ve kurum, kendisinin sürekliliği için belirli toplumsal kontrol mekanizmaları geliştirir ve uygular. Bu kontrol, bireyin grup içindeki statüsünü ve bunlara bağlı olan rollerini öğrenmesi ve gerçekleştirmesi açısından da önemlidir. Genel olarak, birincil gruplarda (aile, arkadaş vb.) bireyler toplumsal kontrole kendiliğinden ve resmî olmayan biçimde uyarlar. İkincil gruplarda (devlet, siyasal parti gibi) ise kontrol daha resmî ve biçimseldir. Bu gruplarda, bireyler arası ilişkiler de toplumsal kontrol mekanizmaları aracılığıyla düzenlenir. Birincil grup olan aile içinde çocukların anne-babalarıyla ilişkileri, ikincil grup olan bir dernekte üyeler ile yöneticiler arasındaki ilişkiler, o grupların normları tarafından şekillenir ve toplumsal kontrol aracılığıyla denetlenir.
Kişiler tarafından sahip olunan statü ve roller de toplumsal kontrolü sağlar. Statü sahibi bir kişi statüsüne uygun rolleri yerine getirmediği takdirde resmî ve resmî olmayan kontrol sistemleri ile karşılaşır. Dolayısıyla birey, statüsünün gereklerine uygun olarak kendini kontrol etmek zorunda kalır. Örneğin yüksek statüye sahip bir kişi toplumda sırf statüsünün bulunduğu konumdan dolayı birçok şeyi kontrol etmek durumunda kalabilir. Bir okulda müdürlük statüsünde olan bir kişinin okula zamanında gelmesi, idari işlerle ilgilenmesi okulun uyumunu ve başarısını sağlaması kendisinden beklenir. Müdür bunları yapmadığında resmî ve resmî olmayan kontrol mekanizmalarıyla karşılaşır.
Toplumsal kontrolün işleyişi âOtoriteâye dayanır. Otoritenin merkezindeki kurum devlettir. Otoritenin olmadığı sosyal bir düzen düşünülemez. Otoritenin kaynağı ise toplumun norm ve değerleridir. Toplumsal kontrol insan iradesinin dışında gerçekleşen bir şey değildir. Kişi yaşadığı toplumun bir parçası olduğu için toplumsal yapı içerisinde yer alan norm ve değerlerin dışında hareket etmesi zorlaşır. Zaten toplumsal kontrolün temel amacı bireyleri orta noktada toplamak, toplumun bütünlüğünü, sürekliliğini ve düzenini sağlamaktır.