[align=center][align=center][align=center]
Sofist Filozofların Devlet, Yönetim ve Yönetici Felsefesi Nedir? Ne Değildir?
Sofizm, Atinanın siyasi ve kültürel olarak geliştiği, demokratik bir düzenin kurulduğu dönemde ortaya çıkan bir düşünce akımıdır. Sofistler, demokratik düzenin gerekleri nasıl yerine getirilir sorusuna cevap aramışlardır.
Sofistlerin en belirgin özelliği hitabet, yani etkili söz söyleme sanatına verdikleri önemdir. Onlara göre, vatandaşların dönüşümlü olarak yöneticilik yaptığı, yasaların hazırlanma sürecine katıldığı doğrudan demokrasi düzeninde insanlar her şeyden önce güzel ve etkili söz söyleme yeteneğine sahip olmalıdırlar. Bu, insanın karşısındakini inandırabilmesi için gereklidir.
Sofistlerin bu inancı onların şüpheci ve rölativist (Göreci) olma özellikleriyle uyumluydu. Onlara göre, herkes için geçerli olan objektif (Nesnel) bir gerçek söz konusu olmaz. Sofistlerin en meşhur ve kurucu filozoflarından Protagorasa göre İnsan her şeyin, var olan şeylerin var olduklarının ve var olmayan şeylerin var olmadıklarının ölçüsüdür.
Diğer bir ifadeyle, doğru olan şey, şu anda algılanan, duyulan, istenen ve özlenen şeydir. Bir şeyin doğru olması demek, o şeyin herhangi bir kimseye doğru görünmesi demektir. Sofistler, herkes için geçerli olacak genel ve kesin bir bilginin olanaksızlığını göstermeye çalışmışlardır.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
[/align][/align]Sofist Filozofların Devlet, Yönetim ve Yönetici Felsefesi Nedir? Ne Değildir?
Sofizm, Atinanın siyasi ve kültürel olarak geliştiği, demokratik bir düzenin kurulduğu dönemde ortaya çıkan bir düşünce akımıdır. Sofistler, demokratik düzenin gerekleri nasıl yerine getirilir sorusuna cevap aramışlardır.
Sofistlerin en belirgin özelliği hitabet, yani etkili söz söyleme sanatına verdikleri önemdir. Onlara göre, vatandaşların dönüşümlü olarak yöneticilik yaptığı, yasaların hazırlanma sürecine katıldığı doğrudan demokrasi düzeninde insanlar her şeyden önce güzel ve etkili söz söyleme yeteneğine sahip olmalıdırlar. Bu, insanın karşısındakini inandırabilmesi için gereklidir.
Sofistlerin bu inancı onların şüpheci ve rölativist (Göreci) olma özellikleriyle uyumluydu. Onlara göre, herkes için geçerli olan objektif (Nesnel) bir gerçek söz konusu olmaz. Sofistlerin en meşhur ve kurucu filozoflarından Protagorasa göre İnsan her şeyin, var olan şeylerin var olduklarının ve var olmayan şeylerin var olmadıklarının ölçüsüdür.
Diğer bir ifadeyle, doğru olan şey, şu anda algılanan, duyulan, istenen ve özlenen şeydir. Bir şeyin doğru olması demek, o şeyin herhangi bir kimseye doğru görünmesi demektir. Sofistler, herkes için geçerli olacak genel ve kesin bir bilginin olanaksızlığını göstermeye çalışmışlardır.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
[/align]