''tüm kişisel olaylarımıza bir sır gözüyle bakmalıyız ve iyi tanıdığımız olan kişilere, gözleriyle gördüklerinin dışında, tümüyle yabancı kalmalıyız. çünkü en masum şeyleri bile bilmeleri, zamana ve koşullara bağlı olarak bize zarar verebilir. genel olarak, zekamızı söylediğimiz şeylerle değil üzerinde sustuğumuz şeylerle ortaya koymamız daha iyidir. birincisi kibir, ikincisi akıllılık konusudur. her ikisi için de sık sık fırsat çıkabilir: ama ikincisi sürekli bir yarar getirirken, biz çoğu zaman birincisinin sağladığı geçici doyumu tercih ederiz. yaşam dolu insanların sık sık yaptıkları, yüreğini hafifletmek için kendi kendine yüksek sesle konuşmanın bile bir alışkanlığa dönüşmesinden kaçınılmalıdır; yoksa yüksek sesle düşünmeye öyle alışılır ki, yavaş yavaş başkalarıyla konuşurken de aynı şey olabilir; oysa akıllılık , düşündüklerimizle konuştuklarımız arasında büyük bir uçurumun bulunmasını gerektirir."