Psikolojide Duyusal Eşik (Duyum Eşiği) Nedir? Ne Değildir?
Vücudumuz çoğu zaman farkında olabildiğimiz ya da olmadığımız tepki ve davranışlar meydana getirir. Fakat belli bir davranışı oluşturma adına öncelikli olarak belli bir bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin açık havada yemek yiyorsunuz. ilerleyen saatlerde yağmurun yağacağını nasıl tahmin edersiniz? Yağmurdan kaçma davranışını ya da korunma ile ilgili önlem alma davranışını gerçekleştirmek için vücuda belirli miktar ve özellikte uyaranların girmesi gerekmektedir. Açık havada iseniz yağmurla ilgili bilgiyi gökyüzüne bakarak gözleriniz aracılığıyla edinebilirsiniz. Havadaki yağmur kokusu size yaklaşan durumla ilgili bilgiler sağlayabilir. Öte yandan işittiğiniz gök gürültüleri de yağmurun habercisi olabilir. Ansızın artan havadaki esinti, bazı insanlar için dizlerindeki ağrı da yaklaşan yağmurla ilgili bilgi verebilmektedir.Organizmanın duyu organlarının, uyarıcıyı fark etmeye başladığı noktadır. Eşik bir uyarıcının farkına ne zaman vardığımızı belirler. Alt eşik, üst eşik ve farklılaşma eşiği olmak üzere üçe ayrılır:
ALT DUYUM EŞİĞİ: Duyu organlarının bir uyarıcıyı fark etmeye başladığı en düşük (Alt) noktadır.
ÜST DUYUM EŞİĞİN: Duyu organlarının bir uyarıcıyı fark etmeye başladığı en yüksek (Üst) noktadır. Örneğin, insan gözü 380 (Alt Eşik) ile 760 (Üst Eşik) milimikron arası ışınları görür. Bu nedenle kızıl ötesi ve mor ötesi ışınları göremeyiz. Kulağımız da ise bu sınırlar 2020.000 frekans arasıdır. Örneğin, deprem oluşumuna yol açan fay hatlarının kırılması ile ortaya çıkan sesi insanlar duyamazken, hayvanların bu sesi duydukları o bölgeyi terk etmelerinden anlaşılmaktadır. Duyum eşikleri insandan insana değişebileceği gibi, hayvanlar arasında da çeşitlilik gösterir. Bir kurbağa sinek vızıltısını çok rahat duyabilirken, yanında patlayan silah sesini duyumsayamaz.
FARK DUYUM EŞİĞİ: Uyarıcının şiddetinde oluşan değişikliğin denek tarafından fark edilebilmesi için gerekli olan en az miktara denir. Örneğin, 15 ve 16, 15 ve 17, 15 ve 18 gramlık ağırlıklar bir deneğin ellerine verilse ve hangi elindekinin daha ağır olduğu sorulsa, denek bu ağırlıkları doğru bir şekilde birbirinden ayıramaz. Deneğin iki ağırlık arasındaki farkı duyumsayabilmesi için ikinci ağırlığın en az 20 grama çıkarılması gerekir.Alıcı hücreye ulaşan enerjinin fark oluşturan bir etki yaratabilmesi için uygun ve yeterli seviyede olması gerekmektedir. Herhangi bir duyum oluşması için gereken minimum fiziksel enerji şiddeti mutlak eşik olarak adlandırılmaktadır. Bir kişinin işitmesi için gereken ses ne yükseklikte olmalıdır? Belli bir nesneyi görebilmek için gereken ışık ve parlaklık en az ne seviyede olmalıdır? Dokunmanın hissedilmesi için en az hangi şiddette olması gerekmektedir? benzeri sorulara cevap bulmak için araştırmacılar kişilere farklı seviyelerde uyaranları sunarak değişiklikleri ne ölçüde fark ettiklerini bulmaya çalışırlar?
- Kişilerarası farklılıklar olsa da duyular için belirlenen bazı ortak mutlak eşikler bulunmaktadır. Duyum anlamında oldukça düşük olan bu değerler şu şekilde verilmektedir.
Tat: 500 litrelik suda bir gram sofra tuzu
Koku: Üç odalı bir apartman dairesi genişliğinde bir mekanda yayılan bir damla parfüm
Dokunma: Bir sineğin kanadının yaklaşık bir santimetre yükseklikten yanağınıza çarpması.
İşitme: Sessiz bir ortamda altı metre uzaklıktan bir kol saatinin sesi.
Görme: Açık ve karanlık bir gecede 50 km uzaklıktaki bir mum ışığının alevi.
Bu ölçütlerin geçerli olması için çevredeki diğer uyaranların nötr düzeyde ve asıl uyaran üzerinde etki etmeyecek şekilde olması önemlidir. Bunun yanında duyumlar öncesinde diğer duyumlar mutlak eşiğin yükselmesine neden olabilmektedir. Örneğin; normalde çayınızı iki şekerli içebilirsiniz. Fakat çaydan önce yediğiniz tadı, çayı tatsız olarak nitelendirmenize neden olabilir. Bunun benzer şekilde çok ışıklı bir ortamdan çıktıktan sonra koşullar ne kadar uygun olursa olsun 50 km ötedeki bir mum ışığına ilişkin duyuma ulaşmak mümkün olmayacaktır.