Tarihte, onanizm terimi genellikle mastürbasyon ve yapay doğum kontrolünün yerine kullanılmıştır. Onanizm sözcüğü, Onanın Tevrattaki hikayesinden alınmıştır. Onan, Yahudanın ve adı bilinmeyen Kenanlı bir kadının oğluydu. Onanın Er adında bir ağabeyi ve Şela adlı bir erkek kardeşi vardı. Yahuda, ilk çocuğu olan Er için bir eş seçti ve bu eşin adı Tamardı. Onanın hikayesi aşağıdaki gibidir:
Yahuda, ilk oğlu Er için Tamar adlı bir eş seçti. Erin davranışları kötüydü ve bu, Rabbi kızdırdı, bu yüzden Rab onu öldürdü. Sonra Yahuda, Erin kardeşi Onana şöyle dedi: Git ve ağabeyinin dul eşiyle birlikte ol. Onun kocasının kardeşi olarak ona karşı yükümlülüğünü yerine getir, böylece ağabeyin zürriyet sahibi olabilir. Ama Onan, bu çocukların kendisine ait olmayacağını biliyordu, bu yüzden ağabeyinin dul karısıyla ilişkiye girdiği zaman spermlerini yere dökerdi, böylece ağabeyinin hiç çocuğu olmayacaktı. Yaptığı şey Rabbi kızdırdı ve Rab onu da öldürdü. (Tekvin. 38:6-10).
Bu hikayenin, sık sık, mastürbasyona, doğum kontrolüne ve erkek sperminin herhangi bir şekilde israfına karşı ilahi bir yasak olduğu ileri sürüldü. Yahudi yasasında erkek kardeşin dul eşiyle evlenme kavramı anlaşılmadan bu hikayenin anlamı anlaşılamaz. Bu yasa, ölen kocanın adını ve onun çocuğunun miras hakkını korumanın yanı sıra, dul eşin refahını sağlamak için planlanmıştı.
Dolayısıyla, erkek kardeşin dul eşiyle evlenme, esasen, ekonomiye, ailenin homojenliğine ve adalete dayanıyordu. Onan, evliliğinin yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ve ağabeyinin eşi Tamarın gebe kalmasını kasten önleyerek, ölen ağabeyinin mirasını almayı planladı. Bencilliğinden ve yasaya itaatsizliğinden dolayı öldürüldü. Bugün birçok Tevrat bilgini Onanın hikayesinin, masturbasyonu, doğum kontrolünü ya da spermin herhangi başka bir şekilde kasten israf edilmesini kınamakla hiçbir ilgisi olmadığını kabul eder.
Adı bilinmeyen İngiliz bir yazar tarafından yazılan Onania adlı bir eser ya da vaaz 1724te Bostonda yayımlandı. Bu eser, onanizmi mastürbasyonla ilişkilendiriyordu. Ayrıca, bu uygulamanın, felçler, gerginlik, tüketim, iltihaplı akıntı, akıntılar, ülserler, nöbetler, delilik, çocuk sahibi olamama gibi birçok önemli duruma neden olduğunu belirtiyordu. O dönemde görülen bütün belirtiler, hatta ölüm bile buna dahildi.
Onania popüler oldu ve mastürbasyon yapanların yakalanması için bir dayanak halne geldi. Günahkar kişi, bu günaha son vermedikçe, mastürbasyon eyleminin vücudu tüketeceğine inanılıyordu. Onania doktrininin arkasındaki teori, mastürbasyon eylemi sırasındaki sperm kaybının vücudu güçsüzleştireceği ve hastalığa ve sonunda ölüme neden olacağı şeklindeki mitsel bir bilime dayanıyordu.
Bu düşünce ekolünün taraftarlarından biri İsviçreli bir doktor olan Simon Andre Tissotydu (1728-1797). Tissot, Onaniadaki kavramları alıp bunları tıbbi teori şeklinde yazdı. Bu, Tissotun yozlaşma teorisinin başlangıcıydı. Tissota göre, mastürbasyon uygulaması, vücudun, konvülsiyonlar, felç, epilepsi, zeka geriliği, cinsel iktidarsızlık ve mesane bozuklukları ile dejenere olmasına yol açıyordu. Daha sonra, Onanizm karşıtları, Tissotnun hastalıklar listesine sivilceler, saç dökülmesi, gözlerin güçsüzleşmesi, düşük omuzlar, bel soğukluğu, rahim kanaması, tüberküloz, şizofreni ve intihar gibi birçok şey eklemiştir.
Bugün, cinsel anatomi, hormonlar ve cinsel tepki döngüsü konusundaki bilgimiz, tıpta ve dinde geliştirilmiş olan bütün yozlaşma teorilerini tamamen geçersiz kılar. Onanizm hala, birçok dinsel gelenek ve yorumcuları tarafından desteklenen bir kavramdır.
Dolayısıyla, iki büyük yanlış yorum, Tevrattaki bir hikayeden kaynaklanır. İlk olarak, Onanın günahının, mastürbasyonla ilgisi olduğu düşüncesi vardır. Günümüzde Tevrat bilginlerinden hiçbiri bu iddiayı desteklemez. İkinci olarak, mastürbasyon eyleminin ve sonrasındaki semen kaybının, hastalığa ve sonunda ölüme yol açtığı inancıdır. Mastürbasyon hakkındaki bu görüş de herhangi bir bilimsel temele dayanmaz.
HemenSagLik..
Yahuda, ilk oğlu Er için Tamar adlı bir eş seçti. Erin davranışları kötüydü ve bu, Rabbi kızdırdı, bu yüzden Rab onu öldürdü. Sonra Yahuda, Erin kardeşi Onana şöyle dedi: Git ve ağabeyinin dul eşiyle birlikte ol. Onun kocasının kardeşi olarak ona karşı yükümlülüğünü yerine getir, böylece ağabeyin zürriyet sahibi olabilir. Ama Onan, bu çocukların kendisine ait olmayacağını biliyordu, bu yüzden ağabeyinin dul karısıyla ilişkiye girdiği zaman spermlerini yere dökerdi, böylece ağabeyinin hiç çocuğu olmayacaktı. Yaptığı şey Rabbi kızdırdı ve Rab onu da öldürdü. (Tekvin. 38:6-10).
Bu hikayenin, sık sık, mastürbasyona, doğum kontrolüne ve erkek sperminin herhangi bir şekilde israfına karşı ilahi bir yasak olduğu ileri sürüldü. Yahudi yasasında erkek kardeşin dul eşiyle evlenme kavramı anlaşılmadan bu hikayenin anlamı anlaşılamaz. Bu yasa, ölen kocanın adını ve onun çocuğunun miras hakkını korumanın yanı sıra, dul eşin refahını sağlamak için planlanmıştı.
Dolayısıyla, erkek kardeşin dul eşiyle evlenme, esasen, ekonomiye, ailenin homojenliğine ve adalete dayanıyordu. Onan, evliliğinin yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ve ağabeyinin eşi Tamarın gebe kalmasını kasten önleyerek, ölen ağabeyinin mirasını almayı planladı. Bencilliğinden ve yasaya itaatsizliğinden dolayı öldürüldü. Bugün birçok Tevrat bilgini Onanın hikayesinin, masturbasyonu, doğum kontrolünü ya da spermin herhangi başka bir şekilde kasten israf edilmesini kınamakla hiçbir ilgisi olmadığını kabul eder.
Adı bilinmeyen İngiliz bir yazar tarafından yazılan Onania adlı bir eser ya da vaaz 1724te Bostonda yayımlandı. Bu eser, onanizmi mastürbasyonla ilişkilendiriyordu. Ayrıca, bu uygulamanın, felçler, gerginlik, tüketim, iltihaplı akıntı, akıntılar, ülserler, nöbetler, delilik, çocuk sahibi olamama gibi birçok önemli duruma neden olduğunu belirtiyordu. O dönemde görülen bütün belirtiler, hatta ölüm bile buna dahildi.
Onania popüler oldu ve mastürbasyon yapanların yakalanması için bir dayanak halne geldi. Günahkar kişi, bu günaha son vermedikçe, mastürbasyon eyleminin vücudu tüketeceğine inanılıyordu. Onania doktrininin arkasındaki teori, mastürbasyon eylemi sırasındaki sperm kaybının vücudu güçsüzleştireceği ve hastalığa ve sonunda ölüme neden olacağı şeklindeki mitsel bir bilime dayanıyordu.
Bu düşünce ekolünün taraftarlarından biri İsviçreli bir doktor olan Simon Andre Tissotydu (1728-1797). Tissot, Onaniadaki kavramları alıp bunları tıbbi teori şeklinde yazdı. Bu, Tissotun yozlaşma teorisinin başlangıcıydı. Tissota göre, mastürbasyon uygulaması, vücudun, konvülsiyonlar, felç, epilepsi, zeka geriliği, cinsel iktidarsızlık ve mesane bozuklukları ile dejenere olmasına yol açıyordu. Daha sonra, Onanizm karşıtları, Tissotnun hastalıklar listesine sivilceler, saç dökülmesi, gözlerin güçsüzleşmesi, düşük omuzlar, bel soğukluğu, rahim kanaması, tüberküloz, şizofreni ve intihar gibi birçok şey eklemiştir.
Bugün, cinsel anatomi, hormonlar ve cinsel tepki döngüsü konusundaki bilgimiz, tıpta ve dinde geliştirilmiş olan bütün yozlaşma teorilerini tamamen geçersiz kılar. Onanizm hala, birçok dinsel gelenek ve yorumcuları tarafından desteklenen bir kavramdır.
Dolayısıyla, iki büyük yanlış yorum, Tevrattaki bir hikayeden kaynaklanır. İlk olarak, Onanın günahının, mastürbasyonla ilgisi olduğu düşüncesi vardır. Günümüzde Tevrat bilginlerinden hiçbiri bu iddiayı desteklemez. İkinci olarak, mastürbasyon eyleminin ve sonrasındaki semen kaybının, hastalığa ve sonunda ölüme yol açtığı inancıdır. Mastürbasyon hakkındaki bu görüş de herhangi bir bilimsel temele dayanmaz.
HemenSagLik..