isyphos'u öğrenmek için ilk önce Homeros'un kaleminden çıkanlara kulak verelim:
" Sisyphos'u gördüm, korkunç işkenceler çekerken:
Yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı,
ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya,
ha bire itiyordu onu bir tepeye doğru,
işte kaya tepeye vardı, varacak, işte tamam,
ama tepeye varmasına tam bir parmak kala,
bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri,
aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden başbelası kaya
o da yeniden itiyordu kayayı tekmil kaslarını gere gere,
kopan toz toprak habire aşarken başının üstünden
o da ha bire itiyordu kayayı, kan ter içinde. " [1]
Görüldüğü üzere tanrılar onu bir kayayı, bir dağın zirvesine dek çıkarmakla mahkum etmişlerdir. Sisyphos ne vakit kayayı tam zirveye çıkarır, kaya aşağıya yuvarlanır. Bu mahkumiyet tam anlamıyla bir kısır döngüden ibarettir aslında.
" Sisyphos'u gördüm, korkunç işkenceler çekerken:
Yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı,
ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya,
ha bire itiyordu onu bir tepeye doğru,
işte kaya tepeye vardı, varacak, işte tamam,
ama tepeye varmasına tam bir parmak kala,
bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri,
aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden başbelası kaya
o da yeniden itiyordu kayayı tekmil kaslarını gere gere,
kopan toz toprak habire aşarken başının üstünden
o da ha bire itiyordu kayayı, kan ter içinde. " [1]
Görüldüğü üzere tanrılar onu bir kayayı, bir dağın zirvesine dek çıkarmakla mahkum etmişlerdir. Sisyphos ne vakit kayayı tam zirveye çıkarır, kaya aşağıya yuvarlanır. Bu mahkumiyet tam anlamıyla bir kısır döngüden ibarettir aslında.