SiyahLi
Yeni Üye
İlginç ama, pek çok kişi sürekli meşgul olmayı ve aynı anda birçok işin peşinden koşmayı seviyor. Tabii bu, yoğunluğun getirdiği stresten şikayetçi olmalarına engel değil. Stresin heyecan, motivasyon, enerji ve baskı gibi isimleri de var. Doğru miktarda stres sizi motive edip odaklanmanıza, böylelikle inanılmaz işler başarmanıza yardımcı oluyor. Eğer yaşamınızdaki stres sizi "adrenalin patlamasına" bağımlı hale getirdiyse, kontrolü geri almanız gerekiyor demektir. Çünkü uzun vadede adrenalin bezleriniz aşırı çalışmaktan yorulacak ve sağlık problemlerine neden olacaktır. Stresinizi azaltmak için, sizin için stres yaratan olaylara verdiğiniz tepkileri değiştirmeniz gerekiyor. Söylemek yapmaktan çok daha kolay ama bazı yöntemleri uygulamak imkansız da değil.
İşte başlamak için birkaç yol...
Olaylara anında tepki vermek yerine, durup düşünün
Mesela sizi çıldırtan bir e-mail aldınız ya da müşterinizle yaptığınız bir konuşma sizi çileden çıkardı. Hemen karşılık vermeden kendinize biraz zaman tanıyın, bir süre düşünün, olayları tartın ve ardından ne yapmak istiyorsanız yapın.
Duruma ağlamak yerine gülmeyi deneyin
Mesela patronunuzla ya da eşinizle hoşunuza gitmeyen bir durum yaşadınız. Kendinizi takdir edilmemiş ve değersiz hissettiniz. Normalde çoğu kadın böyle bir duruma ilk tepki olarak ağlamaya başlar. Muslukları açmadan önce durun ve olayları tarafsız olarak düşünmeye çalışın. Patronunuz üzerinde çalıştığınız projede yaptığınız bir işi beğenmemiş olabilir, beğenmek zorunda da değil. Ağlamak yerine, neden böyle bir şeye aşırı tepki vermek istediğinizi düşünüp, kendinize gülün.
Stresli bir durumla karşılaştığınızda, içine gömüleceğinize kendinizi izole etmeye çalışın
Stresinizin arttığını, ellerinizin titreyip her yeri kırmızı görmeye başladığınızı hissettiğiniz anda ortamdan uzaklaşmaya çalışın. Bulunduğunuz odayı değiştirin, dışarı çıkıp yürüyün yani sizi sakinleştirecek ne varsa onu yapın. Kısacası, kanalı değiştirin. Bunu yapmadığınız takdirde, stresiniz artacak ve ruh halinizi etkileyecektir.
Sorunları çözme şeklinize dikkat edin
İşyerinde, evde ya da arkadaşlarla yaşadığını sorunları çözme şekliniz ya sırtınıza büyük yükler bindirir ya da karşınızdakiyle ilişkinizi güçlendirir. Unutmayın ki hoşunuza gitmeyen bir durum karşısında sesinizi çıkartmak her ne kadar doğru olsa da aşırıya kaçmak da karşı tarafla ilişkinizi zedeler.
Kendinizi negatif düşüncelere itmeyin
Kendi kendimizle iletişim şeklimiz genelde çocukluğumuzda şekillenmeye başlar ve ilerleyen yıllarda da benzer şekilde devam eder. Bir hata yaptığınızda "Ne kadar da aptalım!", "Yine beceremedim!" gibi cümleler kurup kendinizi germek yerine daha sakin olmaya çalışın. Ayrıca yaşadığınız olayların negatif yönlerine değil pozitif yönlerine odaklanmaya çalışın.
Sizi strese sokan konuların üstünde çok durmayın
Diyelim ki canınızı sıkan ve sizi hakkında düşünmeye başladığınız anne stresten tırnaklarınızı kemirtecek hale sokan bir konu var. Bu konu aklınızdan çıkmasa bile sürekli bu konu hakkında konuşmanız, arkadaşlarınıza ya da ailenize sürekli aynı şeyi anlatmak sizi daha da derin bir stres girdabına çeker.
İşte başlamak için birkaç yol...
Olaylara anında tepki vermek yerine, durup düşünün
Mesela sizi çıldırtan bir e-mail aldınız ya da müşterinizle yaptığınız bir konuşma sizi çileden çıkardı. Hemen karşılık vermeden kendinize biraz zaman tanıyın, bir süre düşünün, olayları tartın ve ardından ne yapmak istiyorsanız yapın.
Duruma ağlamak yerine gülmeyi deneyin
Mesela patronunuzla ya da eşinizle hoşunuza gitmeyen bir durum yaşadınız. Kendinizi takdir edilmemiş ve değersiz hissettiniz. Normalde çoğu kadın böyle bir duruma ilk tepki olarak ağlamaya başlar. Muslukları açmadan önce durun ve olayları tarafsız olarak düşünmeye çalışın. Patronunuz üzerinde çalıştığınız projede yaptığınız bir işi beğenmemiş olabilir, beğenmek zorunda da değil. Ağlamak yerine, neden böyle bir şeye aşırı tepki vermek istediğinizi düşünüp, kendinize gülün.
Stresli bir durumla karşılaştığınızda, içine gömüleceğinize kendinizi izole etmeye çalışın
Stresinizin arttığını, ellerinizin titreyip her yeri kırmızı görmeye başladığınızı hissettiğiniz anda ortamdan uzaklaşmaya çalışın. Bulunduğunuz odayı değiştirin, dışarı çıkıp yürüyün yani sizi sakinleştirecek ne varsa onu yapın. Kısacası, kanalı değiştirin. Bunu yapmadığınız takdirde, stresiniz artacak ve ruh halinizi etkileyecektir.
Sorunları çözme şeklinize dikkat edin
İşyerinde, evde ya da arkadaşlarla yaşadığını sorunları çözme şekliniz ya sırtınıza büyük yükler bindirir ya da karşınızdakiyle ilişkinizi güçlendirir. Unutmayın ki hoşunuza gitmeyen bir durum karşısında sesinizi çıkartmak her ne kadar doğru olsa da aşırıya kaçmak da karşı tarafla ilişkinizi zedeler.
Kendinizi negatif düşüncelere itmeyin
Kendi kendimizle iletişim şeklimiz genelde çocukluğumuzda şekillenmeye başlar ve ilerleyen yıllarda da benzer şekilde devam eder. Bir hata yaptığınızda "Ne kadar da aptalım!", "Yine beceremedim!" gibi cümleler kurup kendinizi germek yerine daha sakin olmaya çalışın. Ayrıca yaşadığınız olayların negatif yönlerine değil pozitif yönlerine odaklanmaya çalışın.
Sizi strese sokan konuların üstünde çok durmayın
Diyelim ki canınızı sıkan ve sizi hakkında düşünmeye başladığınız anne stresten tırnaklarınızı kemirtecek hale sokan bir konu var. Bu konu aklınızdan çıkmasa bile sürekli bu konu hakkında konuşmanız, arkadaşlarınıza ya da ailenize sürekli aynı şeyi anlatmak sizi daha da derin bir stres girdabına çeker.