Edebiyatçı
Yeni Üye
- Katılım
- 6 Nis 2021
- Mesajlar
- 880
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
geçmek, -er
1. -e Bir yerden başka bir yere gitmek:
"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - Tarık Buğra
2. -den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak:
İplik iğne deliğinden zor geçti.
3. -den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek:
Eve giderken sizin sokaktan geçeriz.
4. -den Bir duruma uğramak, konu olmak:
Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek.
5. -den Bırakmak, vazgeçmek:
"Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?" - Halk türküsü
6. -de Yaşamak.
7. -den Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak:
"Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor." - Reşat Nuri Güntekin
8. -de Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek:
"Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı." - Attila İlhan
9. -e, -i, -den Hastalık bulaşmak, sirayet etmek:
Hastalık bana ondan geçti.
10. -e, -den Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek:
Bu titizlik ona babasından geçmiş.
11. -e, -den Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek.
12. -e Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmak:
"İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok." - Sermet Muhtar Alus
13. -e Yerini bırakıp başka yer almak.
14. -den Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmak:
"Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler." - Sait Faik Abasıyanık
15. -e Etki yapmak, işlemek:
Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş.
16. -e Görev almak:
İktidara geçmek.
17. -e Kalmak, devrolmak:
"Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti." - Necip Fazıl Kısakürek
18. -i Geride bırakmak, aşmak:
Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti.
19. nesnesiz Tükenmek, bitmek, sona ermek:
"Yavaş yavaş bu hırs geçer." - Falih Rıfkı Atay
20. -i Üstünlük sağlamak.
21. -i Söylemeden veya bitirmeden atlamak:
O meseleyi geçelim. O bahsi geç!
22. -i Zamanı aşmak, geride bırakmak:
"Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu." - Peyami Safa
23. -le Harcamak:
"Bütün günüm seni takip etmekle geçti." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
24. -i Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek.
25. -i, -den Birinden meşk etmek:
Bu şarkıyı kimden geçtiniz.
26. -e Haberi bir iletişim aracı ile bildirmek:
Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş.
27. nesnesiz Sönmek:
"Ocak sönmüş, koru bile geçmişti." - Nabizade Nâzım
28. -e Yazılmak, girmek:
Tarihe geçmek. Kitaba geçmek.
29. nesnesiz Sürümü olmak, satılmak.
30. -e, -i Konuşmada sözü geçmek veya basında yer almak:
"Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti." - Halide Edip Adıvar
31. nesnesiz Kullanımda olmak, tedavülde olmak:
Bu para artık geçmiyor.
32. nesnesiz Kabul edilemez olmak:
Senin paran burada geçmez.
33. nesnesiz Okulda, sınavda başarı göstermek:
Çocuk bu yıl geçti.
34. -e Bir yere gidip oturmak.
35. nesnesiz Çok bekletilmekten çürümeye yüz tutmak:
Bu karpuz geçmiş.
36. nesnesiz Sıyrılmak, kurtulmak, işin içinden çıkmak:
Görmedim, dedi, geçti.
37. argo, yardımcı fiil Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar:
lska geçmek. Diskur geçmek.
38. -e, -i, halk ağzında Çekiştirmek, yermek:
"Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim" - Halk türküsü
1. -e Bir yerden başka bir yere gitmek:
"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - Tarık Buğra
2. -den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak:
İplik iğne deliğinden zor geçti.
3. -den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek:
Eve giderken sizin sokaktan geçeriz.
4. -den Bir duruma uğramak, konu olmak:
Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek.
5. -den Bırakmak, vazgeçmek:
"Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?" - Halk türküsü
6. -de Yaşamak.
7. -den Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak:
"Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor." - Reşat Nuri Güntekin
8. -de Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek:
"Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı." - Attila İlhan
9. -e, -i, -den Hastalık bulaşmak, sirayet etmek:
Hastalık bana ondan geçti.
10. -e, -den Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek:
Bu titizlik ona babasından geçmiş.
11. -e, -den Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek.
12. -e Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmak:
"İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok." - Sermet Muhtar Alus
13. -e Yerini bırakıp başka yer almak.
14. -den Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmak:
"Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler." - Sait Faik Abasıyanık
15. -e Etki yapmak, işlemek:
Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş.
16. -e Görev almak:
İktidara geçmek.
17. -e Kalmak, devrolmak:
"Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti." - Necip Fazıl Kısakürek
18. -i Geride bırakmak, aşmak:
Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti.
19. nesnesiz Tükenmek, bitmek, sona ermek:
"Yavaş yavaş bu hırs geçer." - Falih Rıfkı Atay
20. -i Üstünlük sağlamak.
21. -i Söylemeden veya bitirmeden atlamak:
O meseleyi geçelim. O bahsi geç!
22. -i Zamanı aşmak, geride bırakmak:
"Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu." - Peyami Safa
23. -le Harcamak:
"Bütün günüm seni takip etmekle geçti." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
24. -i Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek.
25. -i, -den Birinden meşk etmek:
Bu şarkıyı kimden geçtiniz.
26. -e Haberi bir iletişim aracı ile bildirmek:
Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş.
27. nesnesiz Sönmek:
"Ocak sönmüş, koru bile geçmişti." - Nabizade Nâzım
28. -e Yazılmak, girmek:
Tarihe geçmek. Kitaba geçmek.
29. nesnesiz Sürümü olmak, satılmak.
30. -e, -i Konuşmada sözü geçmek veya basında yer almak:
"Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti." - Halide Edip Adıvar
31. nesnesiz Kullanımda olmak, tedavülde olmak:
Bu para artık geçmiyor.
32. nesnesiz Kabul edilemez olmak:
Senin paran burada geçmez.
33. nesnesiz Okulda, sınavda başarı göstermek:
Çocuk bu yıl geçti.
34. -e Bir yere gidip oturmak.
35. nesnesiz Çok bekletilmekten çürümeye yüz tutmak:
Bu karpuz geçmiş.
36. nesnesiz Sıyrılmak, kurtulmak, işin içinden çıkmak:
Görmedim, dedi, geçti.
37. argo, yardımcı fiil Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar:
lska geçmek. Diskur geçmek.
38. -e, -i, halk ağzında Çekiştirmek, yermek:
"Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim" - Halk türküsü