Eğitim Felsefesinde Eğitimin Temel Amaçları Nedir? Ne Değildir?
Eğitim felsefesinde temel amaçlar vardır. Bunlar; doğal olmayan ortamlarda öğrenmeyi öğrenmek, kâğıt ya da bilgisayar ekranı üzerindeki çiziktirmeleri anlamlandırmayı öğrenmek ve birkaç kilit disipline özgü tarzda düşünmeyi öğrenmektir. Eğitimin okul bağlamındaki ilk amacı, çocukların okul ortamına uyumunu sağlamaktır. Okulda bir grup genç her gün birkaç saat oturmak üzere bir araya gelir, öğrencilerin birbirlerine uygarca davranmaları, baskın yetişkin figürünü dinlemeleri ve günlük yaşamda nasıl uygulayacakları belirsiz malzemeleri öğrenebilsinler diye epey uzun süre uslu uslu oturmaları istenir. Bu amaç özellikle okul öncesi kurumların ve ilkokulların en temel görevidir.
Diğer bir temel amaç, sözel-işitsel dünyadan tümüyle farklı olan kâğıt üzerindeki anlam dünyasıdır. Geçmişten günümüze okulun esas görevi çocukları kendi toplumunun yazılı dilini kolayca anlayıp üretir hale getirmek olarak görülmüştür. Eğitimin diğer amacı, temel akademik disiplinlerin gösterdiği şekilde düşünmeyi öğrenmektir. Matematik, bilim, tarih, sosyal bilimler ve güzel sanatlar gibi birçok akademik disiplinle kuşatılırmış durumdayız. Disiplinler, insanlar için önem taşıyan meseleler üzerinde düşünmenin en ileri ve en iyi yollarını temsil etmektedir. Trigonometrik denklemleri hesaplama, beste yapma, test edilebilir teoriler geliştirme gibi konularda disiplinler çoğu çocuk ve gençte görülen sezgisel hatalı kavrayışı ortadan kaldırmayı amaçlar.
Yukarıda bahsedilen eğitimin zihinsel hedeflerine ek olarak, duyuşsal hedefleri de vardır. Çünkü insan yaşamının temel birçok meselesinde zihinsel ve bilimsel yön değil, ahlaki yön ağır basmaktadır. Bilim, bir sınıfta ya da öğretim sürecinde yapılması gerekenleri, her yönüyle ortaya koyamaz. Çünkü bir öğretmen ya da yönetici olarak yapacakları, büyük ölçüde, değerler sistemi tarafından belirlenmektedir. Değer sistemleri ise, ne bilimin ne de teknolojinin doğasında vardır.