Doğal yaşam ortamından kaçırılarak yalnızca eğlence amacıyla binlerce kilometre uzaktaki yapay eğlence parklarında hapsedilen hayvanların dans ettiği algısı tam anlamıyla bir yalan. Dans gibi görünen ve Zoochosis olarak adlandırılan bu durum, aslında bu hayvanların yoğun stres ve depresyon yaşadığını gösteriyor.
Binlerce kilometrelik engin okyanuslarda yüzmesi gereken yunusları, balinaları, fokları ve daha pek çok deniz hayvanını; doğanın sonsuz topraklarında gezmesi gereken maymunları, aslanları, kaplanları ve daha pek çok vahşi hayvanı yalnızca eğlence amacıyla birkaç metrelik havuzlara ve oda boyutundaki kafeslere kapattığımız zaman bazen dans ediyor gibi görünmeleri aslında onların ne kadar kötü durumda olduğunu gösteriyor.
Havuzlara ya da sözde parklara hapsedilen vahşi hayvanlar, doğal ortamlarından uzak kaldıkları için günden güne artan bir stres ve depresyonun pençesine düşüyorlar. Bu durum o kadar yaygın ki Zoochosis olarak isimlendiriliyor ve hayvanları sonunda intihar etmeye bile yöneltecek sorunlar doğuruyor. Zoochosis nedir, neden olur, önlemek için ne yapmalıyız gelin biraz daha yakından bakalım.
Zoochosis nedir?
İlk kez 1992 yılında oyuncu ve hayvan hakları aktivisti olan Bill Travers tarafından tanımlanan Zoochosis, en geniş tanımıyla eğlence amacıyla hapsedilen hayvanların yoğun stres ve depresyon sonucu tekrar eden davranışlar sergilemesi durumunu ifade eder. Zoochosis, tüm suda ve karada yaşayan hayvanlarda görülebilen bir psikolojik bozukluktur.
Zoochosis olarak adlandırılan yoğun stres ve depresyon kaynaklı tekrar eden davranışlara sahip hayvanlarla sirklerde, hayvanat bahçelerinde ve su parklarında sıklıkla karşılaşıyoruz. Doğal ortamına uygun olmayan iklimlerde, kafeslerde ve benzeri alanlarda yaşayan pek çok hayvanda da Zoochosis davranışları görülmektedir.
Zoochosis belirtileri nelerdir?
Doğal ortamlarıyla yakından uzaktan alakası olmayan yapay havuzlara ve kafeslere eğlence amacıyla kapatılan hayvanların yaşadıkları yoğun stres ve depresyon sonucu bazı tekrar eden davranışlar sergiledikleri gözlemlenmiştir. Bu durum yavruyken kaçırılıp hapsedilen hayvanlarda bile görülmektedir.
Zoochosis genel olarak kendi etrafında daire çizme, boynunu bükme, sallanma, ileri geri hareket etme, aşırı kaşınma, kusma, kendine zarar verme, kemirme ve hayvanın kendi dışkısını yemesi gibi tekrar eden davranışları kapsar. Maalesef bu tür davranışlar sergilenirken bir müzik açıldığı zaman hapsedilen hayvanların dans ettiği algısı yaratılır.
Kesin bir şekilde belirtmeliyiz ki hapsedilen hiçbir hayvan dans etmiyor. Sirklerde dans ettiği düşünülen hayvanlar, henüz yavruyken başlayan bir işkence süreci sonunda dans ettiği algısı yaratan hareketler yapmayı öğreniyor. Havuzlardaki ve kafeslerdeki hayvanlar ise bu davranışları psikolojik sorunları nedeniyle sergiliyorlar.
Zoochosis neden olur?
Yediği önünde yemediği arkasında, mis gibi hayatı var neden psikolojisi bozulsun diye düşünenlerin bir saniye olsun pandemi döneminde evden çıkamadığımız karantina zamanlarını hatırlamaları gerekiyor. Özene bezene döşediğimiz evlerimiz bile içinden çıkamadığımız zaman birer hapishaneye dönmedi mi?
Doğal ortamından kaçırılarak eğlence amacıyla parklara ve havuzlara hapsedilen hayvanların içinde yaşamaya zorlandıkları ortamların doğal hayatlarıyla yakından uzaktan bir ilgisi yok. Çoğu asla alışık olmadıkları bir beton zeminde yaşamaya zorlanıyor ve tıpkı bir hapishane mahkumu gibi günün belirli saatlerinde toprağa basmalarına izin veriliyor.
Çoğu zaman bu hayvanlar çift olarak değil, tek başlarına yakalanarak hapsedildikleri için ömür boyu sürecek bir yalnızlığa mahkum ediliyorlar. Hiçbir bilgimiz olmasa bile birkaç belgesel izlediğimiz zaman doğal ortamında yaşayan neredeyse tüm hayvanların sürü içgüdüsüne sahip olduklarını görürüz. Bu hayvanların yalnızlığa mahkum edilmeleri yapılacak en büyük işkencedir.
Zoochosis durumunun ortaya çıkmasının diğer nedenleri ise yetersiz beslenme, dengesiz beslenme, insan ilişkileri kaynaklı sağlık sorunları ve bulundukları alan kaynaklı sağlık sorunlarıdır. Hapsedilen bazı hayvanların doğal ortamlarına göre çok daha uzun yaşadıkları görülmüştür ancak normalden uzun yaşamaları bile çoğu zaman bu hayvanlar için bir işkenceye dönüşür.
Zoochosis davranışları oluşmasını nasıl engelleriz?
Sirklerde, su parklarında ve hayvanat bahçelerinde çalışan veterinerlerin Zoochosis davranışları sergileyen hayvanlara bazı özel oyuncaklar verdikleri, hayvanın yaşadığı alanı doğal ortamına benzetmeye çalıştıkları ve maalesef bazı antidepresan ilaçlar verdikleri biliniyor ancak bunlar yalnızca geçici çözümlerdir.
Hayvanların psikolojisini bozmak istemiyorsak onları olduğu gibi bırakmalıyız. Hayvanların eğlence amacıyla hapsedildiği ve sergilendiği parklara gitmemeliyiz. Sokakta yaşamaya alışmış köpekleri, kedileri bile keyfimize göre evimize almamalıyız. Onlar için gerekli yardımı vermeli, korumayı sağlamalı ve onlar nasıl mutlu oluyorsa o şekilde kalmalarını sağlamalıyız.
Bu noktada bazı özel tabiat parkları ve bakım merkezleri için özel bir parantez açmak gerekiyor. Dünyanın farklı noktalarında hayırseverlerin yardımıyla kurulan vakıflara bağlı çalışan bazı merkezler var ve bu merkezlerde tutulan hayvanlar var. Ancak bu hayvanlar eğlence amacıyla bu merkezlerde tutulmuyorlar. Soyu tükenme tehlikesinde olan, doğada yaşayacak durumda olmayan ya da bazı hastalıklara sahip hayvanlar bu merkezlerde korunarak tedavi ediliyorlar.
Yalnızca empati kurmalıyız:
Pandemi nedeniyle bir dönem evlerimizden çıkmadık ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre bu durum ruh sağlığımızı epey kötü etkiledi. En rahat ettiğimiz yer olan evimizde bile zorla kalmak psikolojimizi etkilerken bu hayvanların yaşadıklarına nasıl göz yumabiliriz?
Eğlence havuzlarında hapsedilen su canlıları beslensin diye doğal hayata aykırı bir şekilde ölü balıklar veriliyor, kafeslerin beton zeminleri üzerine süs amacıyla dallar ve yapraklar konuluyor, yine beton kafeslere asla yenilenmeyen su havuzları ekleniyor, normalde kış uykusuna yatan hayvanlar yılın her dönemi gösteri yapmaya zorlanıyor.
Bu tür süsler yalnızca görülenler. Doğal ortamından kaçırılarak eğlence amacıyla hapsedilen hayvanların neler yaşadığını tahmin etmek bile imkansız. Bu nedenle biraz empati kurmalıyız. Bırakın doğal yaşam belgeselcileri bu güzel hayvanları doğal ortamlarında müdahale etmeden kaydetmeye çalışsınlar. Fazlasına hiçbirimizin ihtiyacı yok.
Hapsedilen hayvanlarda stres ve depresyon kaynaklı oluşan tekrar eden davranışları tanımlayan Zoochosis nedir sorusunu yanıtladık ve hapsedilen hayvanlarla ilgili bilmeniz gerekenlerden bahsettik.
Alıntıdır.
Binlerce kilometrelik engin okyanuslarda yüzmesi gereken yunusları, balinaları, fokları ve daha pek çok deniz hayvanını; doğanın sonsuz topraklarında gezmesi gereken maymunları, aslanları, kaplanları ve daha pek çok vahşi hayvanı yalnızca eğlence amacıyla birkaç metrelik havuzlara ve oda boyutundaki kafeslere kapattığımız zaman bazen dans ediyor gibi görünmeleri aslında onların ne kadar kötü durumda olduğunu gösteriyor.
Havuzlara ya da sözde parklara hapsedilen vahşi hayvanlar, doğal ortamlarından uzak kaldıkları için günden güne artan bir stres ve depresyonun pençesine düşüyorlar. Bu durum o kadar yaygın ki Zoochosis olarak isimlendiriliyor ve hayvanları sonunda intihar etmeye bile yöneltecek sorunlar doğuruyor. Zoochosis nedir, neden olur, önlemek için ne yapmalıyız gelin biraz daha yakından bakalım.
Zoochosis nedir?
İlk kez 1992 yılında oyuncu ve hayvan hakları aktivisti olan Bill Travers tarafından tanımlanan Zoochosis, en geniş tanımıyla eğlence amacıyla hapsedilen hayvanların yoğun stres ve depresyon sonucu tekrar eden davranışlar sergilemesi durumunu ifade eder. Zoochosis, tüm suda ve karada yaşayan hayvanlarda görülebilen bir psikolojik bozukluktur.
Zoochosis olarak adlandırılan yoğun stres ve depresyon kaynaklı tekrar eden davranışlara sahip hayvanlarla sirklerde, hayvanat bahçelerinde ve su parklarında sıklıkla karşılaşıyoruz. Doğal ortamına uygun olmayan iklimlerde, kafeslerde ve benzeri alanlarda yaşayan pek çok hayvanda da Zoochosis davranışları görülmektedir.
Zoochosis belirtileri nelerdir?
Doğal ortamlarıyla yakından uzaktan alakası olmayan yapay havuzlara ve kafeslere eğlence amacıyla kapatılan hayvanların yaşadıkları yoğun stres ve depresyon sonucu bazı tekrar eden davranışlar sergiledikleri gözlemlenmiştir. Bu durum yavruyken kaçırılıp hapsedilen hayvanlarda bile görülmektedir.
Zoochosis genel olarak kendi etrafında daire çizme, boynunu bükme, sallanma, ileri geri hareket etme, aşırı kaşınma, kusma, kendine zarar verme, kemirme ve hayvanın kendi dışkısını yemesi gibi tekrar eden davranışları kapsar. Maalesef bu tür davranışlar sergilenirken bir müzik açıldığı zaman hapsedilen hayvanların dans ettiği algısı yaratılır.
Kesin bir şekilde belirtmeliyiz ki hapsedilen hiçbir hayvan dans etmiyor. Sirklerde dans ettiği düşünülen hayvanlar, henüz yavruyken başlayan bir işkence süreci sonunda dans ettiği algısı yaratan hareketler yapmayı öğreniyor. Havuzlardaki ve kafeslerdeki hayvanlar ise bu davranışları psikolojik sorunları nedeniyle sergiliyorlar.
Zoochosis neden olur?
Yediği önünde yemediği arkasında, mis gibi hayatı var neden psikolojisi bozulsun diye düşünenlerin bir saniye olsun pandemi döneminde evden çıkamadığımız karantina zamanlarını hatırlamaları gerekiyor. Özene bezene döşediğimiz evlerimiz bile içinden çıkamadığımız zaman birer hapishaneye dönmedi mi?
Doğal ortamından kaçırılarak eğlence amacıyla parklara ve havuzlara hapsedilen hayvanların içinde yaşamaya zorlandıkları ortamların doğal hayatlarıyla yakından uzaktan bir ilgisi yok. Çoğu asla alışık olmadıkları bir beton zeminde yaşamaya zorlanıyor ve tıpkı bir hapishane mahkumu gibi günün belirli saatlerinde toprağa basmalarına izin veriliyor.
Çoğu zaman bu hayvanlar çift olarak değil, tek başlarına yakalanarak hapsedildikleri için ömür boyu sürecek bir yalnızlığa mahkum ediliyorlar. Hiçbir bilgimiz olmasa bile birkaç belgesel izlediğimiz zaman doğal ortamında yaşayan neredeyse tüm hayvanların sürü içgüdüsüne sahip olduklarını görürüz. Bu hayvanların yalnızlığa mahkum edilmeleri yapılacak en büyük işkencedir.
Zoochosis durumunun ortaya çıkmasının diğer nedenleri ise yetersiz beslenme, dengesiz beslenme, insan ilişkileri kaynaklı sağlık sorunları ve bulundukları alan kaynaklı sağlık sorunlarıdır. Hapsedilen bazı hayvanların doğal ortamlarına göre çok daha uzun yaşadıkları görülmüştür ancak normalden uzun yaşamaları bile çoğu zaman bu hayvanlar için bir işkenceye dönüşür.
Zoochosis davranışları oluşmasını nasıl engelleriz?
Sirklerde, su parklarında ve hayvanat bahçelerinde çalışan veterinerlerin Zoochosis davranışları sergileyen hayvanlara bazı özel oyuncaklar verdikleri, hayvanın yaşadığı alanı doğal ortamına benzetmeye çalıştıkları ve maalesef bazı antidepresan ilaçlar verdikleri biliniyor ancak bunlar yalnızca geçici çözümlerdir.
Hayvanların psikolojisini bozmak istemiyorsak onları olduğu gibi bırakmalıyız. Hayvanların eğlence amacıyla hapsedildiği ve sergilendiği parklara gitmemeliyiz. Sokakta yaşamaya alışmış köpekleri, kedileri bile keyfimize göre evimize almamalıyız. Onlar için gerekli yardımı vermeli, korumayı sağlamalı ve onlar nasıl mutlu oluyorsa o şekilde kalmalarını sağlamalıyız.
Bu noktada bazı özel tabiat parkları ve bakım merkezleri için özel bir parantez açmak gerekiyor. Dünyanın farklı noktalarında hayırseverlerin yardımıyla kurulan vakıflara bağlı çalışan bazı merkezler var ve bu merkezlerde tutulan hayvanlar var. Ancak bu hayvanlar eğlence amacıyla bu merkezlerde tutulmuyorlar. Soyu tükenme tehlikesinde olan, doğada yaşayacak durumda olmayan ya da bazı hastalıklara sahip hayvanlar bu merkezlerde korunarak tedavi ediliyorlar.
Yalnızca empati kurmalıyız:
Pandemi nedeniyle bir dönem evlerimizden çıkmadık ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre bu durum ruh sağlığımızı epey kötü etkiledi. En rahat ettiğimiz yer olan evimizde bile zorla kalmak psikolojimizi etkilerken bu hayvanların yaşadıklarına nasıl göz yumabiliriz?
Eğlence havuzlarında hapsedilen su canlıları beslensin diye doğal hayata aykırı bir şekilde ölü balıklar veriliyor, kafeslerin beton zeminleri üzerine süs amacıyla dallar ve yapraklar konuluyor, yine beton kafeslere asla yenilenmeyen su havuzları ekleniyor, normalde kış uykusuna yatan hayvanlar yılın her dönemi gösteri yapmaya zorlanıyor.
Bu tür süsler yalnızca görülenler. Doğal ortamından kaçırılarak eğlence amacıyla hapsedilen hayvanların neler yaşadığını tahmin etmek bile imkansız. Bu nedenle biraz empati kurmalıyız. Bırakın doğal yaşam belgeselcileri bu güzel hayvanları doğal ortamlarında müdahale etmeden kaydetmeye çalışsınlar. Fazlasına hiçbirimizin ihtiyacı yok.
Hapsedilen hayvanlarda stres ve depresyon kaynaklı oluşan tekrar eden davranışları tanımlayan Zoochosis nedir sorusunu yanıtladık ve hapsedilen hayvanlarla ilgili bilmeniz gerekenlerden bahsettik.
Alıntıdır.