NeseLi
Yeni Üye
- Katılım
- 18 Şub 2021
- Mesajlar
- 140
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
BURDUR
Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi olarak bilinen kısmında yer alan Burdur güneyde Antalya, batıda Denizli, güneybatıda Muğla, kuzeyde Afyon ve kuzeydoğuda Isparta illeri ile komşudur.
Burdur Tarihi
Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir yerleşim birimi olan Burdur, tarih boyunca pek çok medeniyet tarafından merkez kabul edilmiştir. Bu anlamda zengin bir kültürel mirasa sahip kent, kronolojik olarak aşağıdaki dönemlerden geçmiştir.
Prehistorik Dönem
Tarih öncesi dönem olarak da ifade edilen Prehistorik Dönem’de Burdur’da çeşitli toplulukların yaşadığı bilinse de bu dönemlere ait net veriler bulunmuyor. Bu anlamda Burdur’un Prehistorik Dönemi karanlık kabul edilir. Avcı-toplayıcı topluluklardan kalan pek çok eser, özellikle Hacılar bölgesinde ciddi bir zenginliği ortaya çıkartıyor.
Frigler ve Arzava Krallığı Dönemi
M.Ö. 17. yüzyılda Anadolu’da Hitit hakimiyeti sürerken şu an Burdur sınırlarını oluşturan bölgeye Frigler ve Arzava Krallığı hakimdi. Bu döneme ait kalıntılara bakıldığında Arzava Krallığı’nın yörede çok büyük bir etki yaratmadığı görülürken, Friglerin etkisinin çok daha derin olduğu kabul edilir.
Pers Dönemi
Anadolu coğrafyasında yaşanan çatışmaların önemli bir sonucu olan sınır değişiklikleri, Pers Medeniyeti’nin yayılmacı politikaları ile vücut bulmuştur. Özellikle Perslerin Lidya ve Frigya Devletleri’ni mağlup ederek Anadolu’ya yerleşmesi, M.Ö. 500’lü yıllarda Burdur’un Pers hakimiyetine girmesine zemin hazırlamıştır.
Roma Dönemi
Anadolu’nun hemen her noktasını ele geçiren ve Türkler Anadolu’ya yerleşmeden önce bölgedeki en büyük güç kabul edilen Roma İmparatorluğu’nun da uzun bir süre Burdur’da hüküm sürdüğünü ifade etmek gerekir. Tabi bu hükümranlık 1071 yılında Anadolu’ya ayak basan Alp Arslan önderliğindeki ordular tarafından son bulmuştur.
Türk Çağı
Burdur’da Türk çağının başlangıcı 1075 yılında Selçukluların Burdur’u ele geçirmesi ile başlar. Burada uzun bir süre hakimiyet kuran Selçuklular zayıfladığında Burdur bölgesine Hamitoğulları Beyliği hakim olur. Hamitoğulları Beyliği I. Murat Dönemi’ne kadar varlığını sürdürse de 1391 yılında Osmanlı Devleti Burdur’u resmen topraklarına katmıştır. Osmanlıların eline geçtikten sonra Tirkemiş Kazası adı ile uzun yıllar yönetilen Burdur, 1923 yılı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nde bir il olarak yerini almıştır
Burdur isminin hikayesi ise şu şekilde;
Eski Yunan mitolojisindeki kahramanlardan Ulis, tanrıların gazabına uğrar ve Yunanistan’dan sürülür. Yolu Antalya yakınlarına düşen Ulis, geceleri karanlıkta kutup yıldızına bakarak kuzeye doğru ilerler. Yol üzerinde karşısına bir göl çıkar. O sırada gaipten bir ses duyar. Bu ses (eski Rum ve Latin dilinde);
-“Ezostas! (Burada dur!)” diye seslenir.
Ulis burada durur ve burayı yurt olarak kabul eder.
Selçuklular Anadolu fetihleri sırasında Burdur’u fethederler ve bu köyün isminin ‘Ezostas’ yani ‘Burada dur’ olduğunu öğrenirler. Türkmenler arasında zaman içerisinde değişime uğrayan “Burada dur” kelimesi en sonunda “Burdur” olarak şehrin ismi olur.
Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi olarak bilinen kısmında yer alan Burdur güneyde Antalya, batıda Denizli, güneybatıda Muğla, kuzeyde Afyon ve kuzeydoğuda Isparta illeri ile komşudur.
Burdur Tarihi
Akdeniz Bölgesi’nin önemli bir yerleşim birimi olan Burdur, tarih boyunca pek çok medeniyet tarafından merkez kabul edilmiştir. Bu anlamda zengin bir kültürel mirasa sahip kent, kronolojik olarak aşağıdaki dönemlerden geçmiştir.
Prehistorik Dönem
Tarih öncesi dönem olarak da ifade edilen Prehistorik Dönem’de Burdur’da çeşitli toplulukların yaşadığı bilinse de bu dönemlere ait net veriler bulunmuyor. Bu anlamda Burdur’un Prehistorik Dönemi karanlık kabul edilir. Avcı-toplayıcı topluluklardan kalan pek çok eser, özellikle Hacılar bölgesinde ciddi bir zenginliği ortaya çıkartıyor.
Frigler ve Arzava Krallığı Dönemi
M.Ö. 17. yüzyılda Anadolu’da Hitit hakimiyeti sürerken şu an Burdur sınırlarını oluşturan bölgeye Frigler ve Arzava Krallığı hakimdi. Bu döneme ait kalıntılara bakıldığında Arzava Krallığı’nın yörede çok büyük bir etki yaratmadığı görülürken, Friglerin etkisinin çok daha derin olduğu kabul edilir.
Pers Dönemi
Anadolu coğrafyasında yaşanan çatışmaların önemli bir sonucu olan sınır değişiklikleri, Pers Medeniyeti’nin yayılmacı politikaları ile vücut bulmuştur. Özellikle Perslerin Lidya ve Frigya Devletleri’ni mağlup ederek Anadolu’ya yerleşmesi, M.Ö. 500’lü yıllarda Burdur’un Pers hakimiyetine girmesine zemin hazırlamıştır.
Roma Dönemi
Anadolu’nun hemen her noktasını ele geçiren ve Türkler Anadolu’ya yerleşmeden önce bölgedeki en büyük güç kabul edilen Roma İmparatorluğu’nun da uzun bir süre Burdur’da hüküm sürdüğünü ifade etmek gerekir. Tabi bu hükümranlık 1071 yılında Anadolu’ya ayak basan Alp Arslan önderliğindeki ordular tarafından son bulmuştur.
Türk Çağı
Burdur’da Türk çağının başlangıcı 1075 yılında Selçukluların Burdur’u ele geçirmesi ile başlar. Burada uzun bir süre hakimiyet kuran Selçuklular zayıfladığında Burdur bölgesine Hamitoğulları Beyliği hakim olur. Hamitoğulları Beyliği I. Murat Dönemi’ne kadar varlığını sürdürse de 1391 yılında Osmanlı Devleti Burdur’u resmen topraklarına katmıştır. Osmanlıların eline geçtikten sonra Tirkemiş Kazası adı ile uzun yıllar yönetilen Burdur, 1923 yılı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nde bir il olarak yerini almıştır
Burdur isminin hikayesi ise şu şekilde;
Eski Yunan mitolojisindeki kahramanlardan Ulis, tanrıların gazabına uğrar ve Yunanistan’dan sürülür. Yolu Antalya yakınlarına düşen Ulis, geceleri karanlıkta kutup yıldızına bakarak kuzeye doğru ilerler. Yol üzerinde karşısına bir göl çıkar. O sırada gaipten bir ses duyar. Bu ses (eski Rum ve Latin dilinde);
-“Ezostas! (Burada dur!)” diye seslenir.
Ulis burada durur ve burayı yurt olarak kabul eder.
Selçuklular Anadolu fetihleri sırasında Burdur’u fethederler ve bu köyün isminin ‘Ezostas’ yani ‘Burada dur’ olduğunu öğrenirler. Türkmenler arasında zaman içerisinde değişime uğrayan “Burada dur” kelimesi en sonunda “Burdur” olarak şehrin ismi olur.