Balina yaşamını tamamen suda sürdüren ve yaygın olarak dünya okyanuslarında bulunan farklı çok sayıda türden oluşan plasentalı deniz memelileridir. Cetacea infra takımı içinde genellikle yunusları ve musurları hariç tutarak oluşturulmuş formel olmayan bir gruplamada yer alırlar. Balinalar, yunuslar ve musurlar çift toynaklılarla birlikte Cetartiodactyla takımında yer alırlar. En yakın akrabaları olan su aygırlarından 40 milyon yıl kadar önce ayrılmışlardır. Balinaların iki parvo takımı dişsiz balinalar (Mysticeti) ve dişli balinalar (Odontoceti) birbirlerinden yaklaşık 34 milyon yıl kadar önce ayrılmışlardır. Yaşayan ve balina olarak kabul edilen familyalar şunlardır: Balaenopteridae (oluklu balinagiller), Balaenidae (gerçek balinagiller), Cetotheriidae (cüce gerçek balina), Eschrichtiidae (gri balina), Monodontidae (beyaz balinagiller), Physeteridae (ispermeçet balinasıgiller), Kogiidae (cüce ispermeçet balinasıgiller), ve Ziphiidae (gagalı balinagiller).
Balinalar açık denizlerin yaratıklarıdır; denizde beslenirler, çiftleşirler, doğururlar, yavrularını denizde emzirir ve büyütürler. Yaşamları denizde yaşamaya öyle çok uyum sağlamıştır ki karada hayatta kalamazlar. Boyutları 2,6 m'lik boya ve 135 kg'lık ağırlığa sahip cüce ispermeçet balinasından 29,9 m'lik boya ve 190 ton ağırlığa sahip olan ve dünyanın yaşamış en büyük hayvanı olan mavi balinaya kadar değişir. İspermeçet balinası dünya üzerindeki en büyük dişli avcıdır. Balina türlerinin bazılarında eşeysel dimorfizm görülür ve bunların dişileri erkeklerinden daha büyüktür. Dişsiz balinaların adı üstünde dişleri yoktur bunun yerine beslenirken ağızlarında kril ve planktonları tutup suyu dışarıya atmaya yarayan balina çubuğu denen yapılar vardır. Boğazlarında bulunan kıvrımlardan faydalanarak ağızlarını çok büyük şekilde açarak deniz suyunu ağızlarına alırlar. Gerçek balinaların kafaları gövdelerinin %40 kütlesine sahiptir. Dişli balinaların ise balık ve kalamar yakalamak üzere özelleşmiş konik dişleri vardır. Dişsiz balinaların koku alma duyuları çok gelişmiş iken dişli balinaları işitme duyuları çok gelişmiştir. Hem hava hem de suda çok iyi duyabilen dişli balinaların işitme duyuları o kadar iyi gelişmiştir ki kör olsalar bile yaşamlarını sürdürebilmektedirler. İspermeçet balinası gibi bazı türler çok derin sulara dalıp kalamar ya da diğer favori avları yakalamak için uyum sağlamışlardır.
Balinalar karada yaşayan hayvanlardan evrimleşmişlerdir. Sualtında uzun süre kalabilseler de hava solumak için su yüzeyine düzenli olarak çıkmak zorundadırlar. Değişiklik geçirmiş burun delikleri olan solunum delikleri kafalarının tepesinde yer alır. Solunum delikleri sayesinde nefes alır ve dışarı subuharı şeklinde nefes verirler. Sıcakkanlı hayvanlardır ve derilerinin altında yağ tabakası bulunur. Aerodinamik gövde şekilleri ve yan yüzgeçlere dönüşmüş ön uzuvlarıyla balinalar su içinde 20 knot hız yapabilirler ancak yüzgeçayaklılar kadar esnek ya da çevik değildirler. Balinalar çok çeşitli vokalizasyonlara sahiptir ve bunların arasında en tanınmışları kambur balinaların şarkılarıdır. Her ne kadar tüm dünya okyanuslarına yayılmış olsalar da türlerin çoğu Kuzey ve Güney Yarımküre'nin daha soğuk sularını tercih ederler ve doğurmak için ekvator sularına göç ederler. Kambur balina ve mavi balina gibi bazı türleri beslenmeden binlerce mil yol alabilir. Erkek balinalar her yıl birden fazla dişi ile çiftleşirken dişiler yalnızca iki ila üç yılda bir çiftleşirler. Yavrular genellikle bahar ya da yaz aylarında doğarlar ve anne balinalar yavrularını büyütmekten tek başlarına sorumludurlar. Bazı türlerin anneleri yavrularını görece çok uzun zaman boyunca beslerler ve bu sürede kendileri beslenmezler.
Bir zamanlar ürünleri için acımasızca avlana balinalar artık uluslararası yasalarla koruma altındadırlar. Buzul balinasının soyu yirminci yüzyılda tükenecek duruma gelmiş ve populasyonları 450'ye kadar düşmüştür. Balina avcılığının yanı sıra yanlışlıkla balık ağlarına takılmak ve deniz kirliliği diğer karşılaştıkları tehditler arasındadır. Etleri, yağları ve balina çubuğu geleneksel olarak Arktik bölgesinin yerel halkları tarafından kullanılmıştır. Balinalar dünya çapında farklı kültürler tarafından tasvir edilmişlerdir; özellikle Inuitler ve bazen balina cenaze töreni düzenleyen Vietnam ve Gana'nın sahillerde yaşayan halkları sayılabilir. Balinalar edebiyat ve filmlerde de yer bulurlar, örnek olarak Herman Melville'in Moby Dick adlı eserindeki büyük beyaz balina verilebilir. Beyaz balinalar gibi küçük balinalar bazen esâret altında tutularak çeşitli oyunlar yapmaları öğretilir ancak bu hayvanların üreme şansı çok düşüktür ve çoğu yakalandıktan birkaç ay sonra ölürler. Balina izleme dünya çapında favori bir turizm şekli hâline gelmiştir
Balinalar büyük kara memelileri klâdı Laurasiatheria'nın bir parçasıdırlar. Balinalar tek başlarına bir klâd ya da takım oluşturmazlar. Cetacea infra takımı içerisinde balina sayılmayan yunuslar ve musurlar da yer alır.
Cetacea infra takımı iki parvo takıma bölünür: daha büyük olan parvo takım Mysticeti (dişsiz balinalar) üst çenelerinde suyun içinden planktonu süzmeye yaran balina çubuğu adlı yapının varlığı ile ayrılır; Odontoceti (dişli balinalar) ise avlanma için keskin dişlere sahip olmaları ile ayrılırlar.
Cetacea ve Artiodactyla artık Cetartiodactyla takımında sınıflandırılmaktadır. Su aygırları üve cüce su aygırları balinaların karada yaşayan en yakın akrabalarıdır.
Dişsiz balinaların yan yana bir çift solunum deliği vardır ve büyük av yakalamalarını olanaksız kılacak şekilde dişleri yoktur. Dişler yerine ağızlarına aldıkları su içinden kril ile planktonları tutarak suyu süzmeye yarayan üst çenelerinde keratinden balina çubuğu adı verilent elek tarzı yapılara sahiptirler. Bu nedenle kril ve plankton göçlerini takip ederler. Kambur balina gibi bazı türleri kutup bölgelerinde yaşar ve buralarda bulunan kril ile balık sürüleri gibi güvenilir besin kaynakları ile beslenirler. Bu hayvanlar suyun içinde hareket etmek için iyi gelişmiş yan yüzgeçleri ile kuyruklarını kullanırlar. Yan yüzgeçlerini ve kuyruklarını yukarı aşağı hareket ettirerek yüzerler. Balinaların kaburgaları sırt omurları ile proksimal uçta gevşekçe bağlıdır ve katı bir göğüs kafesleri yoktur. Bu adaptasyon sayesinde derin dalışlarda basıncın artmasıyla göğüslerinin sıkışmasına olanak sağlanır. Dişsiz balinalar dört familyaya ayrılır: oluklu balinagiller, cüce gerçek balina, gerçek balinagiller ve gri balina.
Dişsiz balina familyaları arasındaki ana farklılık beslenme adaptasyonları ve bundan dolayı oluşan davranışlarıdır. Oluklu balinalar ve cüce gerçek balina boğazlarında bulunan deri katmanları sayesinde beslenirken ağızlarını çok büyük açarak çok miktarda su alırlar. Boğaz olukları ağızdan karın bölgesine kadar uzanır ve daha çok sayıda küçük hayvanı ağza alabilmek için ağzın çok açılmasını sağlarlar. Oluklu balinalar iki cins içerisinde dokuz türde sınıflandırılırlar.Gerçek balinaların kafaları çok büyüktür ve vücut kütlelerinin %40'ı kafalarından oluşur. Kafalarının büyük kısmı da ağızlarıdır. Bu sayede ağızlarına çok büyük miktarda aldıkları su ve içindeki küçük canlılar sayesinde oldukça etkin olarak beslenirler. Gri balina familyasında yaşayan tek türdür. Deniz tabanında genellikle kabukluları ve bentik omurgasızları yiyerek beslenirler. Deniz tabanında yana dönerek sediment ile karışık suyu ağızlarına alırlar ve balina çubuğu sayesinde suyu süzerek dışarı atarlar; avları da ağızlarında kalır. Etkili bir beslenme yöntemi olan bu tarz için balina ile rekâbet hâlinde olan başka bir canlı yoktur.
Balinalar açık denizlerin yaratıklarıdır; denizde beslenirler, çiftleşirler, doğururlar, yavrularını denizde emzirir ve büyütürler. Yaşamları denizde yaşamaya öyle çok uyum sağlamıştır ki karada hayatta kalamazlar. Boyutları 2,6 m'lik boya ve 135 kg'lık ağırlığa sahip cüce ispermeçet balinasından 29,9 m'lik boya ve 190 ton ağırlığa sahip olan ve dünyanın yaşamış en büyük hayvanı olan mavi balinaya kadar değişir. İspermeçet balinası dünya üzerindeki en büyük dişli avcıdır. Balina türlerinin bazılarında eşeysel dimorfizm görülür ve bunların dişileri erkeklerinden daha büyüktür. Dişsiz balinaların adı üstünde dişleri yoktur bunun yerine beslenirken ağızlarında kril ve planktonları tutup suyu dışarıya atmaya yarayan balina çubuğu denen yapılar vardır. Boğazlarında bulunan kıvrımlardan faydalanarak ağızlarını çok büyük şekilde açarak deniz suyunu ağızlarına alırlar. Gerçek balinaların kafaları gövdelerinin %40 kütlesine sahiptir. Dişli balinaların ise balık ve kalamar yakalamak üzere özelleşmiş konik dişleri vardır. Dişsiz balinaların koku alma duyuları çok gelişmiş iken dişli balinaları işitme duyuları çok gelişmiştir. Hem hava hem de suda çok iyi duyabilen dişli balinaların işitme duyuları o kadar iyi gelişmiştir ki kör olsalar bile yaşamlarını sürdürebilmektedirler. İspermeçet balinası gibi bazı türler çok derin sulara dalıp kalamar ya da diğer favori avları yakalamak için uyum sağlamışlardır.
Balinalar karada yaşayan hayvanlardan evrimleşmişlerdir. Sualtında uzun süre kalabilseler de hava solumak için su yüzeyine düzenli olarak çıkmak zorundadırlar. Değişiklik geçirmiş burun delikleri olan solunum delikleri kafalarının tepesinde yer alır. Solunum delikleri sayesinde nefes alır ve dışarı subuharı şeklinde nefes verirler. Sıcakkanlı hayvanlardır ve derilerinin altında yağ tabakası bulunur. Aerodinamik gövde şekilleri ve yan yüzgeçlere dönüşmüş ön uzuvlarıyla balinalar su içinde 20 knot hız yapabilirler ancak yüzgeçayaklılar kadar esnek ya da çevik değildirler. Balinalar çok çeşitli vokalizasyonlara sahiptir ve bunların arasında en tanınmışları kambur balinaların şarkılarıdır. Her ne kadar tüm dünya okyanuslarına yayılmış olsalar da türlerin çoğu Kuzey ve Güney Yarımküre'nin daha soğuk sularını tercih ederler ve doğurmak için ekvator sularına göç ederler. Kambur balina ve mavi balina gibi bazı türleri beslenmeden binlerce mil yol alabilir. Erkek balinalar her yıl birden fazla dişi ile çiftleşirken dişiler yalnızca iki ila üç yılda bir çiftleşirler. Yavrular genellikle bahar ya da yaz aylarında doğarlar ve anne balinalar yavrularını büyütmekten tek başlarına sorumludurlar. Bazı türlerin anneleri yavrularını görece çok uzun zaman boyunca beslerler ve bu sürede kendileri beslenmezler.
Bir zamanlar ürünleri için acımasızca avlana balinalar artık uluslararası yasalarla koruma altındadırlar. Buzul balinasının soyu yirminci yüzyılda tükenecek duruma gelmiş ve populasyonları 450'ye kadar düşmüştür. Balina avcılığının yanı sıra yanlışlıkla balık ağlarına takılmak ve deniz kirliliği diğer karşılaştıkları tehditler arasındadır. Etleri, yağları ve balina çubuğu geleneksel olarak Arktik bölgesinin yerel halkları tarafından kullanılmıştır. Balinalar dünya çapında farklı kültürler tarafından tasvir edilmişlerdir; özellikle Inuitler ve bazen balina cenaze töreni düzenleyen Vietnam ve Gana'nın sahillerde yaşayan halkları sayılabilir. Balinalar edebiyat ve filmlerde de yer bulurlar, örnek olarak Herman Melville'in Moby Dick adlı eserindeki büyük beyaz balina verilebilir. Beyaz balinalar gibi küçük balinalar bazen esâret altında tutularak çeşitli oyunlar yapmaları öğretilir ancak bu hayvanların üreme şansı çok düşüktür ve çoğu yakalandıktan birkaç ay sonra ölürler. Balina izleme dünya çapında favori bir turizm şekli hâline gelmiştir
Balinalar büyük kara memelileri klâdı Laurasiatheria'nın bir parçasıdırlar. Balinalar tek başlarına bir klâd ya da takım oluşturmazlar. Cetacea infra takımı içerisinde balina sayılmayan yunuslar ve musurlar da yer alır.
Cetacea infra takımı iki parvo takıma bölünür: daha büyük olan parvo takım Mysticeti (dişsiz balinalar) üst çenelerinde suyun içinden planktonu süzmeye yaran balina çubuğu adlı yapının varlığı ile ayrılır; Odontoceti (dişli balinalar) ise avlanma için keskin dişlere sahip olmaları ile ayrılırlar.
Cetacea ve Artiodactyla artık Cetartiodactyla takımında sınıflandırılmaktadır. Su aygırları üve cüce su aygırları balinaların karada yaşayan en yakın akrabalarıdır.
Dişsiz balinaların yan yana bir çift solunum deliği vardır ve büyük av yakalamalarını olanaksız kılacak şekilde dişleri yoktur. Dişler yerine ağızlarına aldıkları su içinden kril ile planktonları tutarak suyu süzmeye yarayan üst çenelerinde keratinden balina çubuğu adı verilent elek tarzı yapılara sahiptirler. Bu nedenle kril ve plankton göçlerini takip ederler. Kambur balina gibi bazı türleri kutup bölgelerinde yaşar ve buralarda bulunan kril ile balık sürüleri gibi güvenilir besin kaynakları ile beslenirler. Bu hayvanlar suyun içinde hareket etmek için iyi gelişmiş yan yüzgeçleri ile kuyruklarını kullanırlar. Yan yüzgeçlerini ve kuyruklarını yukarı aşağı hareket ettirerek yüzerler. Balinaların kaburgaları sırt omurları ile proksimal uçta gevşekçe bağlıdır ve katı bir göğüs kafesleri yoktur. Bu adaptasyon sayesinde derin dalışlarda basıncın artmasıyla göğüslerinin sıkışmasına olanak sağlanır. Dişsiz balinalar dört familyaya ayrılır: oluklu balinagiller, cüce gerçek balina, gerçek balinagiller ve gri balina.
Dişsiz balina familyaları arasındaki ana farklılık beslenme adaptasyonları ve bundan dolayı oluşan davranışlarıdır. Oluklu balinalar ve cüce gerçek balina boğazlarında bulunan deri katmanları sayesinde beslenirken ağızlarını çok büyük açarak çok miktarda su alırlar. Boğaz olukları ağızdan karın bölgesine kadar uzanır ve daha çok sayıda küçük hayvanı ağza alabilmek için ağzın çok açılmasını sağlarlar. Oluklu balinalar iki cins içerisinde dokuz türde sınıflandırılırlar.Gerçek balinaların kafaları çok büyüktür ve vücut kütlelerinin %40'ı kafalarından oluşur. Kafalarının büyük kısmı da ağızlarıdır. Bu sayede ağızlarına çok büyük miktarda aldıkları su ve içindeki küçük canlılar sayesinde oldukça etkin olarak beslenirler. Gri balina familyasında yaşayan tek türdür. Deniz tabanında genellikle kabukluları ve bentik omurgasızları yiyerek beslenirler. Deniz tabanında yana dönerek sediment ile karışık suyu ağızlarına alırlar ve balina çubuğu sayesinde suyu süzerek dışarı atarlar; avları da ağızlarında kalır. Etkili bir beslenme yöntemi olan bu tarz için balina ile rekâbet hâlinde olan başka bir canlı yoktur.