[FONT="]ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLARI
Bir çocuk sahibi olamamak hep bir sızıydı yüreğinde. Bu acısını hiç gizlemeyecekti de...[/FONT]
[FONT="]Bir baloda Asaf İlbay, on altı yaşındaki kızını Atatürk'le tanıştırdığında yine nasıl da açığa vurmuştu bu acısını...
-"Asaf ile bir mahallenin çocuğuyuz. Belki aynı yaştayız da. Demek ben de vaktiyle evlenmiş olsaydım, on altı yaşında bir çocuğum olacaktı!"
Gözleri yaşarmıştı. Ama Asaf İlbay'ın eşi atılacaktı hemen:[/FONT]
[FONT="]-"Paşam, bütün millet sizin çocuklarınızdır."
-"Doğru, işte ben de bununla avunuyorum..."[/FONT]
[FONT="]Yaşamının bir gerçeği de bu olacaktı hep; başkalarının çocuklarını sevmek, okşamak, kendi çocuğuymuşcasına bağrına basmak... Böylece avutacaktı kendini...[/FONT]
[FONT="]-"Belki benim çocuğum olmadığında bir gizli neden vardır. Çok sevdiğim bir tayımın ölümünden o kadar duygulanmıştım ki, günlerce acısını unutamadım, yemek yiyemedim. Ya çocuğumu kaybetmiş olsaydım, ne olurdum bilemem..."[/FONT]
[FONT="]Kendi çocuğu olmaması karşısında, "olsaydı ama onu kaybetseydim bu acıya dayanamazdım, iyi ki olmadı" diyecek kadar çocuk sevgisi ile dopdoluydu yüreği...[/FONT]
[FONT="]Bu duygular içinde, gittiği her yerde gördüğü, karşılaştığı çocukları sevecek, kollayıp gözetecek, olanakları bulunmayanları alıp okutacak, çevresinden, evinden çocukları hiç eksik etmeyecekti...[/FONT]
[FONT="]Kemal Arıburnu, Atatürk'ten Anılar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1976, s. 86[/FONT]
[FONT="]Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009[/FONT]
Bir çocuk sahibi olamamak hep bir sızıydı yüreğinde. Bu acısını hiç gizlemeyecekti de...[/FONT]
[FONT="]Bir baloda Asaf İlbay, on altı yaşındaki kızını Atatürk'le tanıştırdığında yine nasıl da açığa vurmuştu bu acısını...
-"Asaf ile bir mahallenin çocuğuyuz. Belki aynı yaştayız da. Demek ben de vaktiyle evlenmiş olsaydım, on altı yaşında bir çocuğum olacaktı!"
Gözleri yaşarmıştı. Ama Asaf İlbay'ın eşi atılacaktı hemen:[/FONT]
[FONT="]-"Paşam, bütün millet sizin çocuklarınızdır."
-"Doğru, işte ben de bununla avunuyorum..."[/FONT]
[FONT="]Yaşamının bir gerçeği de bu olacaktı hep; başkalarının çocuklarını sevmek, okşamak, kendi çocuğuymuşcasına bağrına basmak... Böylece avutacaktı kendini...[/FONT]
[FONT="]-"Belki benim çocuğum olmadığında bir gizli neden vardır. Çok sevdiğim bir tayımın ölümünden o kadar duygulanmıştım ki, günlerce acısını unutamadım, yemek yiyemedim. Ya çocuğumu kaybetmiş olsaydım, ne olurdum bilemem..."[/FONT]
[FONT="]Kendi çocuğu olmaması karşısında, "olsaydı ama onu kaybetseydim bu acıya dayanamazdım, iyi ki olmadı" diyecek kadar çocuk sevgisi ile dopdoluydu yüreği...[/FONT]
[FONT="]Bu duygular içinde, gittiği her yerde gördüğü, karşılaştığı çocukları sevecek, kollayıp gözetecek, olanakları bulunmayanları alıp okutacak, çevresinden, evinden çocukları hiç eksik etmeyecekti...[/FONT]
[FONT="]Kemal Arıburnu, Atatürk'ten Anılar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1976, s. 86[/FONT]
[FONT="]Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009[/FONT]