Sen;
Tozlu raflarda unutulmaya yüz tutmuş, belki defalarca okunmuş, belki çoğu zaman yarım bırakılmış, belki de okuyanın istediği sonla bitmediği için anlamsızlaşmış hüzünsel bir öykü gibisin artık.
Ben;
Eski zamanlara özgü siyah beyaz bir resmin içinde; ağlayan gözlerle, gitmekte olan bir adama bakan, biraz eksik fazlası ile yıkılmış bir kız çocuğu suretinde bu öykünün kapağını süslemekteyim.
Kişisel hikayeler hayatın akışı içinde ortak hikayelere dönüşebilir. Tıpkı seninle benim kişisel olarak başlayan, zaman içinde senden benden uzaklaşan bize dönüşen hikayemiz gibi.Bir hikayeye sığdırabildiklerimin hepsini sığdırdım ne varsa senle aslında;
Biraz sevilmişlik
Biraz sevmişlik
Bir tutam umut
Bir avuç gözyaşı
Kah keder kah mutluluk
Ve nihai son..ayrılık..
Ellerinin titremesi, gözlerinin zamansız dolması, dudaklarının sus payı büzülüşü, kimsenin duyamayacağı sessiz çığlıkların içinde yankılanması; yazılması ve tarifi zor duygulardır bu yüzden yazmak yaşamaktan her daim daha kolaydır.
Ama yazdığın sitem dolu bir sesleniş, hazmetmeyi beceremediğin bir ayrılığın giriş cümlesi ise;
İşte o an yaşanmışlıkları yazmak da bir o kadar zor gelir yazana, boğazında düğümlenen hıçkırıkların sebebinden bilirsin, anlarsın bu zorluğu.
Her şeyin anlamsız katran karası olduğu zamanlar sarmışken dört bir yanı satırlarla aydınlatmak ister insan ruhunu,bu yüzden her yazı içinde bir tutam biraz avuntu saklarım bendeki yokluğunun merhemi olsun diye.En kötüsü ise başlangıçta bütün varlığım dediğiniz insanın ayrılık vaktinde hiçliğinize bürünmesi.Hayat misali; gelenler gidenler olur,gelen her şeyin,giden hiçbir şeyin olur..
Kaç geceyi sabaha emanet etmen gerekir bilemezsin
Tutulmamış sözlerin hesabını sorarsın boş duvarlara
An olur ağlarsın an olur yüreğini kanatırsın
Yara kabuk bağlar sanarsın,buna inanırsın
Kanadıkça bazı yaraların kapanmayacak olduğunu anlarsın
Keşkeler sarar dört bir yanı,
Hiç sevmemiş olmayı dilersin
Unutmak için dualar edersin
Yine de sızlar yüreğin en zayıf yerinden..
Çözülmesi zor bil bilmece ama yine de kendimce;
Aşk kelebek misalidir ;
Ya ömrü günlüktür,
Ya da ömürlüktür....
Tozlu raflarda unutulmaya yüz tutmuş, belki defalarca okunmuş, belki çoğu zaman yarım bırakılmış, belki de okuyanın istediği sonla bitmediği için anlamsızlaşmış hüzünsel bir öykü gibisin artık.
Ben;
Eski zamanlara özgü siyah beyaz bir resmin içinde; ağlayan gözlerle, gitmekte olan bir adama bakan, biraz eksik fazlası ile yıkılmış bir kız çocuğu suretinde bu öykünün kapağını süslemekteyim.
Kişisel hikayeler hayatın akışı içinde ortak hikayelere dönüşebilir. Tıpkı seninle benim kişisel olarak başlayan, zaman içinde senden benden uzaklaşan bize dönüşen hikayemiz gibi.Bir hikayeye sığdırabildiklerimin hepsini sığdırdım ne varsa senle aslında;
Biraz sevilmişlik
Biraz sevmişlik
Bir tutam umut
Bir avuç gözyaşı
Kah keder kah mutluluk
Ve nihai son..ayrılık..
Ellerinin titremesi, gözlerinin zamansız dolması, dudaklarının sus payı büzülüşü, kimsenin duyamayacağı sessiz çığlıkların içinde yankılanması; yazılması ve tarifi zor duygulardır bu yüzden yazmak yaşamaktan her daim daha kolaydır.
Ama yazdığın sitem dolu bir sesleniş, hazmetmeyi beceremediğin bir ayrılığın giriş cümlesi ise;
İşte o an yaşanmışlıkları yazmak da bir o kadar zor gelir yazana, boğazında düğümlenen hıçkırıkların sebebinden bilirsin, anlarsın bu zorluğu.
Her şeyin anlamsız katran karası olduğu zamanlar sarmışken dört bir yanı satırlarla aydınlatmak ister insan ruhunu,bu yüzden her yazı içinde bir tutam biraz avuntu saklarım bendeki yokluğunun merhemi olsun diye.En kötüsü ise başlangıçta bütün varlığım dediğiniz insanın ayrılık vaktinde hiçliğinize bürünmesi.Hayat misali; gelenler gidenler olur,gelen her şeyin,giden hiçbir şeyin olur..
Kaç geceyi sabaha emanet etmen gerekir bilemezsin
Tutulmamış sözlerin hesabını sorarsın boş duvarlara
An olur ağlarsın an olur yüreğini kanatırsın
Yara kabuk bağlar sanarsın,buna inanırsın
Kanadıkça bazı yaraların kapanmayacak olduğunu anlarsın
Keşkeler sarar dört bir yanı,
Hiç sevmemiş olmayı dilersin
Unutmak için dualar edersin
Yine de sızlar yüreğin en zayıf yerinden..
Çözülmesi zor bil bilmece ama yine de kendimce;
Aşk kelebek misalidir ;
Ya ömrü günlüktür,
Ya da ömürlüktür....