SiyahLi
Yeni Üye
“Bunun üstesinden geldiysem eğer her şeyin üstesinden gelebilirim.”
Travma acıtır, yakar ve hatta kavurur. Sonra küllerinden yeniden doğar insan aynı efsanevi Zümrüdüanka kuşu gibi. Heybeti ve ışıl ışıl görüntüsüyle insanı cezbeden anka kuşu gibi. Aynı kişi değildir artık, yaşadığı hayat aynı hayat değil. Bir büyüme ve olgunlaşma hikayesi başlar şimdi. Travma sonradan büyütür, olgunlaştırır.
Ne anlama gelir ki bu büyümek, olgunlaşmak?
Sezen Aksu’nun bir şarkısında “Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.” der. İnsanların da acıdan geçerek bilgeliğe, hakikate ulaştığı inancı neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Edebiyat ve dinsel öğretilerin de vurguladığı gibi insanın olgunlaşması için acı çektiği süreçlerden geçmesi gerekir. Varoluşçu felsefeye baktığımızda ise Kierkegaard ve Nietzsche gibi düşünürler, travmatik yaşantıların insanların hayatın anlamını sorgulamak için yaşanan deneyimler olduğunu savunur.
Biz de bazen meslek seçimimizle yaralarımızı sararız bazen yaramızın davasının peşinde koşarız başkaları da yara almasın diye. Deriz ki bazen “ Bu kadar da zor değilmiş eskiden her şey, ben zorlaştırmışım. Şimdi her şey bu kadar zorken kolaylaştırmak bana düşer.”
Biliriz ki hepimiz sosyal destek ne kadar da önemli. Bir başkası ile anlamlı bu dünya. Bir başkası kendi içinde derya, deniz. Kendin olmaktan, kendini yaşamaktan uzaklaşmadığı derin bağlar kurmaya başlar insan o zaman. İşte o zaman yeniden doğarız küllerimizden aynı Zümrüdü Anka gibi…
Klinik Psikolog Çağla Aras
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Travma acıtır, yakar ve hatta kavurur. Sonra küllerinden yeniden doğar insan aynı efsanevi Zümrüdüanka kuşu gibi. Heybeti ve ışıl ışıl görüntüsüyle insanı cezbeden anka kuşu gibi. Aynı kişi değildir artık, yaşadığı hayat aynı hayat değil. Bir büyüme ve olgunlaşma hikayesi başlar şimdi. Travma sonradan büyütür, olgunlaştırır.
Ne anlama gelir ki bu büyümek, olgunlaşmak?
- 3 günlük dünyada bir anlam bulmak
- İşe yarar olmak
- Bir amaca kendini adamak
- Yaşama farklı anlamlar yüklemek
- Başka pencerelerden dünyaya bakabilmek
- Daha yakın ve güçlü ilişkiler kurmak.
Sezen Aksu’nun bir şarkısında “Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.” der. İnsanların da acıdan geçerek bilgeliğe, hakikate ulaştığı inancı neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Edebiyat ve dinsel öğretilerin de vurguladığı gibi insanın olgunlaşması için acı çektiği süreçlerden geçmesi gerekir. Varoluşçu felsefeye baktığımızda ise Kierkegaard ve Nietzsche gibi düşünürler, travmatik yaşantıların insanların hayatın anlamını sorgulamak için yaşanan deneyimler olduğunu savunur.
Biz de bazen meslek seçimimizle yaralarımızı sararız bazen yaramızın davasının peşinde koşarız başkaları da yara almasın diye. Deriz ki bazen “ Bu kadar da zor değilmiş eskiden her şey, ben zorlaştırmışım. Şimdi her şey bu kadar zorken kolaylaştırmak bana düşer.”
Biliriz ki hepimiz sosyal destek ne kadar da önemli. Bir başkası ile anlamlı bu dünya. Bir başkası kendi içinde derya, deniz. Kendin olmaktan, kendini yaşamaktan uzaklaşmadığı derin bağlar kurmaya başlar insan o zaman. İşte o zaman yeniden doğarız küllerimizden aynı Zümrüdü Anka gibi…
Klinik Psikolog Çağla Aras
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]