KReXLaN
Yeni Üye
- Katılım
- 13 Eki 2021
- Mesajlar
- 119
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
Denizli’de yaşayan 58 yaşındaki Ahmet Aklam, sahibi olduğu 20 yıllık gazeteyi yaşatabilmek için 14 yılda oluşturduğu aynı marka ve modeldeki 17 araçlık Türkiye’nin en büyük araba koleksiyonunu satılığa çıkardı.
Denizli’de günlük yayın yapan Horoz Gazetesi’nin sahibi olan Ahmet Aklam, çok sevdiği otomobil markasının aynı serisine ait farklı renklerden 17 tanesini toplayarak, alanında Türkiye’nin en büyük araba koleksiyonunu oluşturdu.
2007 yılından bu yana tek tek alım yaparak Türkiye genelinde kalan yaklaşık 40-45 araçtan önemli bir kısmına sahip olan Aklam, pandemi ve tüm dünya genelinde etkili olan ekonomik dalgalanmalardan olumsuz etkilendi. Mevcut borçlarını ödeyebilmek için finansman bulmaya çalışan ancak bunda başarılı olamayan Aklam, 20 yıllık gazetesinin kapısına kilit vurmamak için gözü gibi baktığı koleksiyonun satılığa çıkardı.
Gazetesini yaşatabilmek için büyük bir mücadele verdiğini kaydeden Ahmet Aklam, “Ekonomik kriz ve ardından tüm dünyada etkili olan pandemiden bizde olumsuz etkilendik. 10 milyon liralık binamı rehin olarak göstermem ve BİK’ten gelen düzenli gelirimizi temlik olarak ibraz etmeme rağmen 200 bin TL’Lik krediyi çekemedim. Bugüne kadar var olan borçlarımı ödemeye bilmek için 2 adet 5’er katlı binamı sattım ama gözüm gibi koruduğum araç koleksiyonumun bir somununa dahi dokunmadım" dedi.
İcraların gelmemesi için artık 14 yıllık koleksiyonunu satılığa çıkardığını belirten Alkam, "Bu koleksiyonu komple orijinal yedek parçalarıyla beraber veya tek tek satıyorum. Benim gönlümden Türkiye’de bir benzeri daha olmayan bu eşsiz koleksiyonun hepsine bir kişinin sahip olmasından yana. Alıcı ve ilgi duyanların sosyal medya veya telefon yerine gelip bizzat araçları yerinde görüp, deneyip test ederek satın almalarını öneririm” diye konuştu.
Aklam, 14 yıl önce otomobilleri tek tek satın almaya başladığını belirterek, "Bu otomobilleri araştırdım ve bu marka araçların 1.6 cc ’de dünyada en iyisi olduğunu öğrendim. Tek tek bu zamana kadar 15 tane ruhsatlı 2 tanede yapılabilecek ve yarışlara girebilecek şekilde topladım. Bu garajda yılladır kapalı alanda yağmur, çamur görmeyecek şekilde kapalı alanda tuttuğum için bu araçlar şuanda en iyi şekilde korundu" dedi.
Yeni nesil otomobillere göre 1990’lı yılların sonunda üretilen bu özel araçların hala daha hızlı olduğunu söyleyen Aklam, şunları kaydetti:“Benim burada Türkiye’ye şampiyonasında yarıştığım araçlar var. Özel motoru modifiyeli ve trafiğe çıkmam onunla hiçbir zaman. 7.1 saniyede 100 kilometre hıza ulaşıyor. Bu gençler için birebir ama 930 kilogram bir araç ve 240 ibre var. En fazla ölüm veren araçlardan dünya çapında ve bir daha da üretileceğini zannetmiyorum. Bu araba gerçekten bir aşktır.”