ATA
Yeni Üye
- Katılım
- 13 Eki 2021
- Mesajlar
- 30
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
1. Elizabethin Astrologuna Ait Ruh Aynası Aztek Kökenli Çıktı
[/COLOR]
Yeni çalışmaya göre Kraliçe 1. Elizabethin sırdaşı tarafından kullanılan obsidyen ruh aynasının aslında Aztek kültürüne ait olduğu anlaşıldı. Volkanik camdan yapılmış obsidyen aynaya ve British Museumdaki benzer üç diğer nesneye yapılan bir analiz, bunların kökenlerinin Meksikaya kadar uzandığını ortaya çıkardı.
Araştırmacı Elizabeth Healey, John Deenin obsidyen aynasını tutuyor.
1. Elizabeth ile bağlantılı olan obsidyen ayna, 1. Elizabethin 1558de kraliçe olmasından itibaren 1570ler boyunca onun danışmanlığını yapan John Deeye aitti. Dee, Kraliçenin astroloğu olarak hizmet verdi ve Kraliçeyle bilim üzerine görüş alışverişlerinde bulundu. Manchester Üniversitesinde profesör olan çalışmanın başyazarı Stuart Campbell, Dee; keşif yolculuklarının, koloniler kurmanın ve denizciliğin geliştirilmesinin savunucusu olarak hareket ediyordu. diyor ve ekliyor:
John Dee dikkate değer bir tarihi figür, -astronomi, simya ve matematikle ilgilenen- bir Rönesans bilgesi ve 1. Elizabethin sırdaşıydı. Daha sonraları kehanet ve büyücülük ile de ilgilenmeye başladı; aynalar ve kristaller gibi nesneler kullanan -ve gelecek hakkında kehanette bulunan- kahinler aracılığıyla meleklerle konuşmaya çalışıyordu.
Dee aynayı 1580lerde Bohemyada (şimdi Çek Cumhuriyetinin bir parçası) satın almış olabilir. C: S. Campbell / Antiquity
Daha önce aynanın Aztekler tarafından yapıldığından şüphelenilse de Deenin himayesine nasıl girdiğini gösteren hiçbir kanıt bulunanamıştı.
Araştırmacılardan oluşan bir ekip, X ışınları ile bu dört obsidyen nesneyi hedeflemek amacıyla jeokimyasal analiz kullandılar. Bu, nesnelerin X ışınlarını yaymasını sağladı ve obsidyendeki elementleri açığa çıkararak bilim insanlarının nesnelerin yapısını belirlemelerine yardımcı oldu. Ekip, Deenin aynasının yanı sıra diğer iki Aztek aynasını ve dikdörtgen bir obsidyen levhasını da inceledi.
Analiz, dört nesnenin de Meksika obsidyeni kullanılarak yapıldığını açığa çıkardı. Deenin aynası ile buna benzer şekilde tasarlanmış bir ayna, Azteklerin kullandığı obsidyenin kaynağı konumundaki şehir olan Pachucanın obsidyeninden yapılmıştı. Üçüncü ayna ve levha, Meksikadaki diğer bir obsidyen alanı olan Ucareo adlı kasabanın obsidyeninden yapılmıştı.
Buluntuları konu alan bir çalışma, 6 Ekimde Antiquity adlı dergide yayımlandı.
Araştırmacılar, Deenin aynasının yaklaşık 500 yıllık olduğunu ve büyük ihtimalle 1521 yılında Meksikanın İspanyollar tarafından işgal edilmesinden önceki son birkaç on yılda yapıldığını tahmin ediyorlar. diyor Campbell.
İspanyol istilacı Hernán Cortésin bazen Aztek zanaatkarlarından İspanyol sarayına gönderilmek üzere ürün sipariş ettiğini biliyoruz. John Deeninki gibi dairesel aynalardan bazılarının özel olarak Aztek zanaatkarları tarafından Aztek İmparatorluğunun işgali döneminde Avrupaya geri gönderilmek üzere yapılmış olması mümkün.
Bu figür, dumanlı aynaların efendisi olarak bilinen ve şakağında, göğsünde ve ayağında -kırmızı daireler ile işaretlenmiş- obsidyen aynalar yer alan Tezcatlipocayı gösteriyor.
Araştırmacılar obsidyen aynaların Aztek kültüründeki kullanım amacını belirleyemediler fakat o dönemde yapılan ve dairesel obsidyen aynaları gösteren tasvirlerden günümüze ulaşmayı başaranlar var.
Obsidyen aynalar özellikle de Tanrı Tezcatlipocanın çizimlerinde, kayıp ayağının yerinde veya göğsüne ya da kafasına iliştirilmiş bir biçimde gösteriliyor. diyor Campbell. Günümüze ulaşabilen aynalar, eskiden bu tanrının heykellerine iliştirilmiş aynalar olabilir. Tezcatlipoca diğer birçok şey ile birlikte kehanetin ve öngörünün tanrısıydı ve obsidyen aynalar muhtemelen yalnızca güç simgesi olmaktan çok daha fazlasıydı; büyük ihtimalle kehanetsel amaçlar için kullanılıyordu.
Aztekler obsidyenin ruhsal bir öneme sahip olduğunu düşünüyorlardı ve obsidyeni kötü ruhları kovmanın ve volkanik camın yansıtıcı yapısını kullanarak ruhları hapsetmenin bir yolu olarak kullanmanın yanı sıra tedavi edici uygulamalarda da kullanıyorlardı.
Aztekler için böylesine öneme sahip nesneler, Meksikayı keşfeden Avrupalıların ilgisini çekmiş olmalıydı.
Fotoğrafta, obsidyen aynaları konu alan Aztek tasvirleri görülüyor.
16. yüzyıl, yeni egzotik nesnelerin Yeni Dünyadan Avrupaya getirildiği ve dönemin entelektüel dünyasında heyecan verici yeni imkanların önünü açtığı bir dönemdi. diyor Campbell.
Britanya İmparatorluğu terimini kullandığı bilinen ilk insan olan Dee, Azteklerin bu aynaları nasıl kullandığına dair hikayeleri duysaydı ağzı açık kalırdı. Çalışmaya göre Deenin büyücülüğe ilgisi daha önceleri zaten vardı ve obsidyen aynayı bir kez ele geçirince ruhlarla iletişim kurmaya çalışmak için kullanmaya başladı.
Obsidyen aynanın kökenlerini anlamak araştırmacıların el koyma olaylarının sıklıkla gerçekleştiği bir dönemden kalma bu tür nesnelerin izini sürmelerine yardımcı olabilir.
John Deenin 1594 yılına ait portresi.
Campbell, Bana göre bu, Avrupalıların dünyanın diğer bölgelerine yaptıkları keşif ve ticaret yolculuklarının dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya yönelik entelektüel girişimler olarak değerlendirildiği bir dönemi anlamamızı sağlıyor. diyor. Amerika kıtasından Avrupaya getirilen benzersiz eserler, soylular ile entelektüellerin koleksiyonlarına katıldı ve John Dee gibi kendisini bilim insanı olarak gören insanların dünyayı yeni yollarla anlamaya çalıştıkları çeşitli uğraşlarında kullanılarak el koyulmuş oldu.
Elizabethin sırdaşlığı ve danışmanlığını yaptığı dönemde Elizabeth, John Deeyi birkaç kez Deenin evinde ziyaret etti. Dee, dönemin hüküm süren entelektüellerinden biri olarak kabul ediliyordu; evindeki kütüphane İngilterenin en büyük kütüphanesi olmakla birlikte Avrupadaki en kapsamlı kütüphanelerden de biriydi.
Kütüphaneyi konu alan ve günümüze ulaşmayı başaran kayıtlar, aslında 16. yüzyıldaki ve 17. yüzyılın başlarındaki entelektüel düşünceyi anlamak açısından çok büyük öneme sahip.
Deeye göre doğaüstü, bilimden ayırt edilemezdi. Campbell, 1570lerin sonlarında Deenin saraydaki rolünü gittikçe azaltan şey, belki de bu çalışma alanlarına duyduğu artan ilgiydi. diyor.
* CNN
* Alıntıdır.
[/COLOR]
Yeni çalışmaya göre Kraliçe 1. Elizabethin sırdaşı tarafından kullanılan obsidyen ruh aynasının aslında Aztek kültürüne ait olduğu anlaşıldı. Volkanik camdan yapılmış obsidyen aynaya ve British Museumdaki benzer üç diğer nesneye yapılan bir analiz, bunların kökenlerinin Meksikaya kadar uzandığını ortaya çıkardı.
Araştırmacı Elizabeth Healey, John Deenin obsidyen aynasını tutuyor.
1. Elizabeth ile bağlantılı olan obsidyen ayna, 1. Elizabethin 1558de kraliçe olmasından itibaren 1570ler boyunca onun danışmanlığını yapan John Deeye aitti. Dee, Kraliçenin astroloğu olarak hizmet verdi ve Kraliçeyle bilim üzerine görüş alışverişlerinde bulundu. Manchester Üniversitesinde profesör olan çalışmanın başyazarı Stuart Campbell, Dee; keşif yolculuklarının, koloniler kurmanın ve denizciliğin geliştirilmesinin savunucusu olarak hareket ediyordu. diyor ve ekliyor:
John Dee dikkate değer bir tarihi figür, -astronomi, simya ve matematikle ilgilenen- bir Rönesans bilgesi ve 1. Elizabethin sırdaşıydı. Daha sonraları kehanet ve büyücülük ile de ilgilenmeye başladı; aynalar ve kristaller gibi nesneler kullanan -ve gelecek hakkında kehanette bulunan- kahinler aracılığıyla meleklerle konuşmaya çalışıyordu.
Dee aynayı 1580lerde Bohemyada (şimdi Çek Cumhuriyetinin bir parçası) satın almış olabilir. C: S. Campbell / Antiquity
Daha önce aynanın Aztekler tarafından yapıldığından şüphelenilse de Deenin himayesine nasıl girdiğini gösteren hiçbir kanıt bulunanamıştı.
Araştırmacılardan oluşan bir ekip, X ışınları ile bu dört obsidyen nesneyi hedeflemek amacıyla jeokimyasal analiz kullandılar. Bu, nesnelerin X ışınlarını yaymasını sağladı ve obsidyendeki elementleri açığa çıkararak bilim insanlarının nesnelerin yapısını belirlemelerine yardımcı oldu. Ekip, Deenin aynasının yanı sıra diğer iki Aztek aynasını ve dikdörtgen bir obsidyen levhasını da inceledi.
Analiz, dört nesnenin de Meksika obsidyeni kullanılarak yapıldığını açığa çıkardı. Deenin aynası ile buna benzer şekilde tasarlanmış bir ayna, Azteklerin kullandığı obsidyenin kaynağı konumundaki şehir olan Pachucanın obsidyeninden yapılmıştı. Üçüncü ayna ve levha, Meksikadaki diğer bir obsidyen alanı olan Ucareo adlı kasabanın obsidyeninden yapılmıştı.
Buluntuları konu alan bir çalışma, 6 Ekimde Antiquity adlı dergide yayımlandı.
Araştırmacılar, Deenin aynasının yaklaşık 500 yıllık olduğunu ve büyük ihtimalle 1521 yılında Meksikanın İspanyollar tarafından işgal edilmesinden önceki son birkaç on yılda yapıldığını tahmin ediyorlar. diyor Campbell.
İspanyol istilacı Hernán Cortésin bazen Aztek zanaatkarlarından İspanyol sarayına gönderilmek üzere ürün sipariş ettiğini biliyoruz. John Deeninki gibi dairesel aynalardan bazılarının özel olarak Aztek zanaatkarları tarafından Aztek İmparatorluğunun işgali döneminde Avrupaya geri gönderilmek üzere yapılmış olması mümkün.
Bu figür, dumanlı aynaların efendisi olarak bilinen ve şakağında, göğsünde ve ayağında -kırmızı daireler ile işaretlenmiş- obsidyen aynalar yer alan Tezcatlipocayı gösteriyor.
Araştırmacılar obsidyen aynaların Aztek kültüründeki kullanım amacını belirleyemediler fakat o dönemde yapılan ve dairesel obsidyen aynaları gösteren tasvirlerden günümüze ulaşmayı başaranlar var.
Obsidyen aynalar özellikle de Tanrı Tezcatlipocanın çizimlerinde, kayıp ayağının yerinde veya göğsüne ya da kafasına iliştirilmiş bir biçimde gösteriliyor. diyor Campbell. Günümüze ulaşabilen aynalar, eskiden bu tanrının heykellerine iliştirilmiş aynalar olabilir. Tezcatlipoca diğer birçok şey ile birlikte kehanetin ve öngörünün tanrısıydı ve obsidyen aynalar muhtemelen yalnızca güç simgesi olmaktan çok daha fazlasıydı; büyük ihtimalle kehanetsel amaçlar için kullanılıyordu.
Aztekler obsidyenin ruhsal bir öneme sahip olduğunu düşünüyorlardı ve obsidyeni kötü ruhları kovmanın ve volkanik camın yansıtıcı yapısını kullanarak ruhları hapsetmenin bir yolu olarak kullanmanın yanı sıra tedavi edici uygulamalarda da kullanıyorlardı.
Aztekler için böylesine öneme sahip nesneler, Meksikayı keşfeden Avrupalıların ilgisini çekmiş olmalıydı.
Fotoğrafta, obsidyen aynaları konu alan Aztek tasvirleri görülüyor.
16. yüzyıl, yeni egzotik nesnelerin Yeni Dünyadan Avrupaya getirildiği ve dönemin entelektüel dünyasında heyecan verici yeni imkanların önünü açtığı bir dönemdi. diyor Campbell.
Britanya İmparatorluğu terimini kullandığı bilinen ilk insan olan Dee, Azteklerin bu aynaları nasıl kullandığına dair hikayeleri duysaydı ağzı açık kalırdı. Çalışmaya göre Deenin büyücülüğe ilgisi daha önceleri zaten vardı ve obsidyen aynayı bir kez ele geçirince ruhlarla iletişim kurmaya çalışmak için kullanmaya başladı.
Obsidyen aynanın kökenlerini anlamak araştırmacıların el koyma olaylarının sıklıkla gerçekleştiği bir dönemden kalma bu tür nesnelerin izini sürmelerine yardımcı olabilir.
John Deenin 1594 yılına ait portresi.
Campbell, Bana göre bu, Avrupalıların dünyanın diğer bölgelerine yaptıkları keşif ve ticaret yolculuklarının dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya yönelik entelektüel girişimler olarak değerlendirildiği bir dönemi anlamamızı sağlıyor. diyor. Amerika kıtasından Avrupaya getirilen benzersiz eserler, soylular ile entelektüellerin koleksiyonlarına katıldı ve John Dee gibi kendisini bilim insanı olarak gören insanların dünyayı yeni yollarla anlamaya çalıştıkları çeşitli uğraşlarında kullanılarak el koyulmuş oldu.
Elizabethin sırdaşlığı ve danışmanlığını yaptığı dönemde Elizabeth, John Deeyi birkaç kez Deenin evinde ziyaret etti. Dee, dönemin hüküm süren entelektüellerinden biri olarak kabul ediliyordu; evindeki kütüphane İngilterenin en büyük kütüphanesi olmakla birlikte Avrupadaki en kapsamlı kütüphanelerden de biriydi.
Kütüphaneyi konu alan ve günümüze ulaşmayı başaran kayıtlar, aslında 16. yüzyıldaki ve 17. yüzyılın başlarındaki entelektüel düşünceyi anlamak açısından çok büyük öneme sahip.
Deeye göre doğaüstü, bilimden ayırt edilemezdi. Campbell, 1570lerin sonlarında Deenin saraydaki rolünü gittikçe azaltan şey, belki de bu çalışma alanlarına duyduğu artan ilgiydi. diyor.
* CNN
* Alıntıdır.